Bir zaman candan severdim kalbi altın bir kızı
Gök ve yer şahitti aşka gizli seyretmiş bizi
Geçti günler kaldı ondan yadigar ismi bana
Ruhuma bir hüzn-ü sevda verdi ol günden beri
Mecnunum artık ne ondan var ne zevkten bir haber
Oduna gitmem, bakmadan boyuma,
Uyarsa alırım, huyu huyuma.
Bakmam anasının meçhul soyuna,
Tosun doğuruyor inek de olsa...
İyi düşünmeden sözü söylemem.
Çılgıncasına yağmur...
“Sen yağmurdan, ben aşkından
Sırılsıklam...”
Dışarıda yağmur sesleri,
İçerde aşk ıstırabı.
Ne olur; söyleyiniz, hangi mekanda yarim?
Göğe çıkmakta bütün gün benim ah-ü zarım.
Onu gönlüm beğenirken, yazamazdı kalemim,
Feleğin hışmına uğrayacağın canımızın!
O bedinin dudağından biraz olsun işitir
Yağmur yağar serpe serpe,
Bir hoş kokar dere-tepe.
Gürbüzlenir buğday-arpa,
Köyde baharı özledim.
Baharda yari özledim.
Orta direk dedin, kırdın belini,
Soldurdun milletin gonca gülünü.
Şöyle bir dolaş da seyret halini:
Çarşıda Efendi, Bey bırakmadın.
Başta çok tutmuştuk milletçe, sizi,
Yâr seni heybeme koyup gideyim,
'Yol azığım' derim, soran olursa.
Dağları uğruna dümdüz edeyim,
'Kal' diye yolumda duran olursa.
Meraklanma gurban, düşürmem dile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!