Sahteler tezgâhta, gerçekler rafta,
Sofu postal oldu, softalar başta,
Zahit, zıpır ile her an savaşta,
Boşta kaldı meydan, gün doğdu puşta.
Atıldı kenara örf ile adet,
Önce sana yazacağım dizeleri şiirselleştirmek adına
Az biraz kafiye,
Biraz aliterasyon,
Biraz asonans
ve araya az da oksimoron serpiştirip,
Pofpoflanmış egomu uçuracak ”Ne büyük şairim” edasıyla,
Damla Yüreklim
ürkekliği ürkütüyor beni
çocuk heyecanıyla titrek
kurdu, kuzu diye okşayacak kadar kinsiz
ve geçiyor önümden
güvencin kursağında sevdamın sol yanı
Eskiden,
Belki bisikletimiz, şarjlı uçağımız yoktu ama
En özgüründen kağıttan uçurtmalarımız,
Çubuktan atlarımız vardı.
Uzun eşek, çelik çomak oynar,
Bir sevda yaşanır, bir ömür bekleyen,
Bir sevda yaşanır, yürekte tekleyen,
Bir sevda yaşanır, sanalde eklenen,
Her seven başka sever, sevdadır işte.
Bir sevda yaşanır, ihanettir sonu,
Kimisi ariftir, göz ile dartar
Kimisi dost için ateşe atlar
Kimisi adamı beş pula satar
Kiminin ölçüsü maddi kantardır.
Kimisi şükreder, aza kanaat
Bu tür şiirler “sanki bana yazılmış” diyene yazılmaz
Şairin dediği gibi;
“Aşk yaşanır, anlatılmaz”
Affetmek büyüklüktür hatayı, derler
Bilmem ki bunun aşktada yeri var mı?
Bundan ibarettir şimdiki sevgiler
Bilmem böylesi aşk ın anlamı var mı?
Kundaktan çıkanda ilk bakışta sever
Çocukluk heyecanımla,
dört yıla sığdırmıştım babalık duygusunu
Bir kırk sene daha bekledim
Baba olurken bile avutmak için kendimi
Uyumadan önce bir gün gelip sevecek diye beni
Halbuki babamdan hiç dinlememiştim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!