Kalsaydın biraz daha
az kalmıştı bahar gelsin
Yağmur olurduk
biraz üşürdük
soğuk alırdık biraz da
olsun sen kalsaydın biraz daha
gökyüzü, deniz, güneş, yumuşacık topraktı hayat...
üstümüze ağlayan bulut
durdurmaya gücümüzün yetmediği
yaşamaya sevinçli çocuktu..
hayallerimiz vardı içinde
kırıklarını sarılarak onardığımız..
Minarelerin mimarı can-ın,
Çanları yapılandırandan
Var mıdır farkı....
yaprak dökümü saatleridir
eylül ikindileri
akrep eylülde
yelkovan bende...
gel beraber çalışalım
bir kazanda kaynar,
bir tencerede kaynatırız..
uzun sürmez bir kedimiz olur
ne var- yok ona adarız....
Sonbaharın sardığı
ormanda
bir göl kenarında
oturur
bulurum kendimi
ellerim sarı
ben bir köpük
çağıl çağıl çağlayanın ardında bıraktığı..
ben bir kum tanesi
engin dalgaların umarsızca ıslattığı...
sen tek bir nefes
yakarışlara kanmıyor gitmeler
gidilir çaresi yok...
gitmeler hep kanatır
can yakar
yürek dağlar
ay karanlık
güneş balçığa batmış
gök kubbe kan ağlıyor
çek özüne toprağım çek artık
bak bulutlar damlıyor..
Bırak uzaklıklar mahkum kalsın sensizliklerde..
Nefesini emanet ettiğin imbat ile yetinsin denizler..
Gitmelerin anlamını yitirsin bizde..
Gitme..
Gideceksen bende kalacak sensizliğide götür beraberinde..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!