Bahtım yazılmış ezelden kara
Dikildi kalbime bir vurgun yara
Dertlerim bitecek sandım, bir ara
Bitmeden boğdu beni hüsrana
Hep ağladım acıyla hiç gülmeden
Ezelden ebede kadar rehberimiz
Hz. Muhammet'tir tek önderimiz
Günde beş vakit ibadetimiz
Huzura giden yoldadır ibadet
Yüzümüzü kıbleye doğru döndük
Kimmiş bu yalan dünyada kalan,
Dünyanın meşakkatine aldanıp dalan,
hayatında olmasın asla yalan,
Mükafatını verir yüce yaradan,
Namaz, oruç,zekat birde sadaka,
Kanayan yarama merhem olsan da,
Bir kelebek gibi uçup konsan da,
Her gün hatırlayıp sormasan bile,
Gülmeni isterim yanımda olmasan da,
Bir garip yer, sıkıntı basıyor
Günlerim seni düşünmekle geçiyor
Özlemin kalbime ok gibi batıyor
Günlerim seni düşünmekle geçiyor
İnliyor bağrımda dinmeyen özlem
Gönül ister, dizim tutmuyor ki gelem
Bilmem ey vefasız seni kimden soram
İşte böyledir gurbet Geceleri
Kalmamış hiç sevesim yaşamaya
Geçsede bir ömür, hasret dolu yıllar,
Unutulmaz senle geçen güzel anılar,
Özlem dolu yüreğim acıyla sızlar,
Bana kaldı sadece sevgin ve hasret.
Bugün günlerden dört Nisan ikibinyirmibeş.
Kalbimde dinmeyen bir çarpıntı oldu bana eş.
Doğmayacak sandım Sabah olunca güneş.
Sabah olmadı, gecem oldu bana kabusla eş,
Zaman geçmiyor, hayat burada yalnız zor.
İçime düştü ansızın amansız zalim bir kor.
Geçmeyen dakika ve saati birde bana sor.
Döşek kar gibi, bedenim buz, yorgan ise kor.
Sağım, solum hasta insan karşıda koca duvar.
İçime ansızın hüsran doğar
Gözlerim kararır, dertlerim boğar
Hasretin Kalbime aniden yağar
Hayallere kapılır kalırım Sevgilim
Yıllardır hep hasretini çekerim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!