Şubatta Kubat Şiiri - Naki Aydoğan

Şubatta Kubat

Şu battaniyeyi al.
Ocak söndü üşümeyesin üzerini ört.
Mart kapıdadır.
Nisan şakadır şakağında.
Haziranda hazır ol yaz nasıl geldi nasıl geçti.
Ten Temmuzda yanar ruhun soğuk kaçar.
Zihnine güzel şeyler ısmarlamalısın.
Ağustos mu?
Bırak bu ayları biz yeni aylarda buluşalım.
Ağustosta gün biter Eylülde yeni gün başlar.
En azından benim için öğle.
Hayat eylülde başlar Ekimde yaşam sürülür.
Kasım kısmi aralıktır.
Ocakta kapandı Şubatta az açıldı.
Mart kapıda Nisan pencerede.

Mevsimlerde bir dönem birleşelim.
Bir eş seçelim.
Arkadaş olalım dost kalalım.
İyi yaşayalım kaliteli yaşlanalım.

14 Şubat Sevgiler Günü aşkla buluşalım.
Aşkla buluşmak öncesiz sonrasız sonsuzlukta.
Sen ben yaşlansak da insanlık hiç yaşlanmaz.
Her daim genç kalır ruhumuz.
Kaba saba sanma Şubatta Kubat naiftir.
Nisanda Nisa ile tanışacaktır.

Yürüyen Ağrılar

Acı
İnsanın bünyesinde yürüyen ağrıları var.
Çok yürüme yer çatırdar,
Ruhun çınlar.
Madde adımlar maddeleşir.
Bitki toprağı özümser havayı parçalar.
Ot obur otu parçalar et obur eti parçalar.
İnsan her şeyi yeni şeylere parçalar.

Her şeyin üzerinde yürüyen insan
Bünyesinde yürüyen ağrılarla ağırlanır.
Acı duyar acıların hissinde duygulanır.
Duygulandı duygularına taş at gülsün.
Duyguları taşsın bir sıçrasın kendine gelsin.
Dur güldürme ağrılarım var, uyandırma onları.

Acı hikâye
Hayat üzerinde yürüyen ağrılardır.
Bir şehirde yürümek binlerce hayat üzerinde yürümektir.
Acı verir bana sana insanların hayatları
Geçim derdi üzeri yürürken.
Ağlamak suyadır, gülmek havayadır.
Hasret bulutlarında hüzünlenmek üzeri ağlamak.
Ümitlenerek mutlu olmak üzerine gülmek.
Acı tatlı hayatlarla yaşlanmak.
Ağır ağır ihtiyarlamak ağrılar diyarı toprağa karışmak.

Boşlukta Sendelemek

Tam adım atacakken adam durdu.
Önündeki adam vuruldu.
İnsanlık bir uçurum oldu adam olduğu yere yığıldı.
Çatıda bir keskin nişancı sokakta adım atacak insanları vuruyordu.
İnsanlık tekliyordu.
Kimdi bu katil?

Şakacı Dursun’dan başkası değildi bu.
Mermiler plastikti.
Öldürmüyor ama insanı yere serebiliyordu.
Gözüne palan gelemsin maazallah adamı kör edebilirdi.
İleri derece şakacı Dursun, iyice manyaklaşmıştı.
Ne malum bir günde gerçek mermi kullanmayacağı.

Dursun’un kronik bir durumu vardı.
Babasını sokak ortasında gerçekten vurmuşlardı.
Babasını hiç sevmezdi nede olsa babasıydı.
Babasının her yıl dönümünde babasının ölümünü ayin ediyordu.
Gerçek mermi kullanacağını sanmıyorum.

Ama olmaz ki bu şekilde.
Polis niçin müdahale etmiyor.
Babası komiserdi.
Babası çok iyi bir komiserdi.
Pek iyi baba değildi.
Ama babasıydı önünde adım atacağı babası ölmüştü.
Boşlukta sendeliyordu.

Sonsuz Yaşanan Aşk

Sevmek yormaz insanı
Sevilmek yorar insanı
Ben seni pek yormam sevgilim
Sen istemezsen sevmem seni

Sensiz bile seni sevmem
Kendime kötülükten değil
Sana kötü olmak istemem
İstemeden istersen başka

Aramızdaki bu dünya sevinci
Paylaşırız yormayız birbirimizi
Başka şairler çok işgüzardır
Severek yorun der birbirinizi

Çoğu insan evden çıkıp
İnsanları gördükçe mutlu olur
Kediyi köpeği ve kuşları tırtılları
Doğal doğa sevgisidir haktır bu

İnsan kendini yormadan
İnsan insanı hiç yormadan
Hayvanları ötelemeden hiç
Yok, etmeden doğayı doğasını

Sevmek harcanan değer
Paylaşılan değer olunca
Sonu gelmez sonsuz olur
Sonsuz yaşanan aşk olur.

Mutluluk Perisi

Zihnim akıyor ruhum esiyor belleğimi zapt edemiyorum.
Alıp götürdü seni anılarımı çalan zaman
Zihnimde geri geldi bir bardak su içtim
Derin bir nefes aldım ruhum yerine geldi
Zapt oldum artık belleğim yerimde yaşamak istiyorum
Önce çiçekleri derleyip kokluyorum
Akan zihnim esen ruhum bir içime doluyor.
Her şeyi baştan hatırlıyorum.
Baştan yaşıyorum.

Mutluluk perisi kadınım
Peri mutluluğu adamım

Kadınlar güzeldir suyu bulandırmayın yeter ki
Hele zamanı bulandırmak hastalığa taş atmak
Ne kadar bahtiyarsak o kadar keder içine düşeriz.
Gözümüze batan sivilceler hele orta yerde çıkan çıban.
Mutluluk perisi doğaüstü güzel kadın masalsı gerçeğimiz.

Hayallerimiz bizi sarar sarmalar gerçeğimizi güzel kılar.
Mutluluk perisi kadın
Peri mutluluğu adam.
İşte hayatın sihri aşkın ta kendisi.
Beyaz atlı prens ile su perisi
Bir yudum su bir çehre gülümseme içinde.

Görünmez Pelerinimiz

Bugün ne hayal edeyim
Araba mı yat mı kat mı tren mi yoksa
Erken kalktım biraz daha yatsaydım keşke
En iyisi bir arsa alsam her şeyi hayal ederim
Zamanı ortasında bir parsel ada
Dört tarafı da uçurum
Yol olsa zaman akar başka bir arsa olsa zaman alır.

Ah varlık içinde yokluk
Yaşamak
Ben nerede yaşıyorum
Yoklukta yaşıyorum yokluğum olmasa
Kendimi bile hayal edip düşünemem
Bana varlık değil varlığın bilgisi lazım ki hayal edebileyim
Ne güzel polyannacılık.

Su perisinin beyaz atlı prens hayal etmesine gerek yok
Kendisi kendine yeter
Sonu gelmez devir daim enerjisi hayallerimiz
Görünmez pelerinimiz
Yaşasın.
Aş boğazımızdan aşsın.

Süper kahramanlar hayallerimiz içinde bizler.
Bırak bunları da açıkla Süpermen nasıl uçar?
Geçen düşünmüştüm aklımdan uçmuş…
Akıldan uçar.