ŞUBAT ŞİİRLERİ

Cahile emek verme yoldan çıkarsın
Arkadaşlık edersen ona uyarsın
Aklın meyvelerini toplayacaksan
Kul olmuş zeyreklerle yarışacaksın

Ankara 7 Şubat 2008
..

Yakında Göreceklerdir!

Kutluyormuş ateistler Darwin'in doğumunun ikiyüzüncü yıldönümünü.
Ben de kutluyorum, evrim teorisinin ölümünün yüzellinci yılsönümünü.
Evrim masalıyla uyuyadursun darwinistler, ateistler, materyalistler;
Yakında göreceklerdir, Yaratan'ın 'kim' olduğunu ve 'uyanış günü'nü!

..

Ben tenha köşelerde, boynu bükük laleyim,
Tanrı’nın hükmü buymuş, onun için böyleyim.
Hani bana ağlayıp, yaşlar döken Afrodit,
O da Adonis’ini, unutmuş ne bileyim.

27 Şubat 2007 – Salı / İzmir
..

Hiç affetmeyecektim, seni mahşere kadar,
Ahımdan olacaktı, evin barkın bir mezar.
Milyon kere el açtım, Tanrı’nın huzurunda,
Kıyamadım bir kere, edemedim intizar.

2 Şubat 1990 - Cuma / Ödemiş
..

Geceyi böler geçer, bir uzun siren sesi...
Ölen mi var, doğan mı; kim bilir neyin nesi?
Yol istiyor durmadan, telaşlı bir ambulans,
Duymasak da peşinde, Azrail’in nefesi.

10 Şubat 1991 - Bilecik
..

` Gül Destesi ' ile ' Aşk Bestesi'
Gönderildikleri kapıdan kovulmuşlar;

Adrese bir daha bakmışlar,
Şöyle yazıyormuş:

.......da oturan ' Ormanın Kerestesi'.
..

Boşaltması için, üç-beş liraya
Gönlümü yaracak neşteri buldum
İçine süngeri basıp, kiraya
Verdiğim ilk günde müşteri buldum…

Şubat 2006
..

Uzak yoldan gelsem de; ne susuzum, ne açım,
Ilık bir yel misali, yol alır benim göçüm.
Minnetim yok kimseye, Tanrı’dan gayrı benim,
Yıkılmam kolay kolay, merak etme sen koçum!

Şubat 1987- Ankara
..

Varsın yağsın üstüme, bundan sonra yağmur, kar...
İstemem hiç gelmesin, artık yeniden bahar!
Açsa türlü çiçekler, uçuşsa kelebekler,
Sensiz gelen baharın, söyle ne anlamı var?

28 Şubat 1989 - Salı / Ankara
..

Çık Artık Karşıma

Gözlerim seni arıyor gittiğim her yerde.
Bulamazsa, gönlüm düşüyor bin türlü derde.
Soruyorum Rabb'ime: O nerdedir, o nerde?
Çık artık karşıma, koyma beni hasretlerde.

..

-Belirsizlik var-
Eşkiya kim Üstadım? Evliya nerde durur?
Çayda akma olmazsa, kuyu, hâliyle kurur.
Adalet olsun gayri, eşkiya bay bay etsin;
Yoksa şovcular oynar; görenler alkış vurur.


..

Sana bir dörtlük yazdım, içinde gizli ismim,
İçtim Zulmün Zehrini Ecelime Teslimim,
Ölüyorum derdinden, hiç farkında değilsin,
Şöyle bir bak çevrene, bil bakalım ben kimim?

28 Şubat 1985 – Perşembe / Ankara
..

Şimdi çok uzaklarda, yok artık ondan haber,
Neyleyim ki ayırmış yollarımızı kader.
Sürse sürse bir ömür sürer anca bu hicran,
Nasılsa Mahşer günü olacağız beraber.

22 Şubat 1991-Cuma/Bilecik
..

Tanrım kişiler kaçırdı dünya tadını
Sonsuzluğa dizginlesem artık atımı
Nefret-kötülük-kin düşünen insanlardan
Kaçsam bırakıp alemi bir gün batımı

Şubat/72
..

Çoşmuş uçarak dağ tepe atlım geliyor
Kartal gibi bir hızla kanatlım geliyor
Başbuğumun emridir 'Aşılsın surlar'
Surlardan aşan bin Ulubatlı'm geliyor

Şubat/70
..

Sevdimse suçum ne yoksa sevmek mi yasak
Eller iki gül dalıysa övmek mi yasak
Hicran bitmez bağrımı dövmek mi yasak
Kaderse eğer bu söyle sövmek mi yasak

Şubat/71
..

Hep sorardım kendime: Şu cehennem ne işe yarar?
Neden yakmak için ille de insanoğlunu arar?
Şu olup bitene ibret gözüyle baktım da dostlar,
Anladım ki şu cehennem gerçekten çok işe yarar…!
Şubat 2008
..

Dönüşün olmasa da bekleyeceğim gülüm,
Bir ömür sürse bile, ayrılık denen zulüm.
Her batan gün bağrıma, kor olup düşedursun,
Yanıp tükensem dahi, seni soracak külüm.

27 Şubat 1987 – Cuma / Ankara
..

Yeter kandığın gönül, hayal kurmayı bırak,
Bir hayırsız yüzünden düştüğün şu hale bak.
Bil ki gönül eğliyor, aşkınla alay edip,
Sen hala peşindesin, anla artık avanak!

4 Şubat 1991-Pazartesi / Bilecik
..

Kışın başka soğuk olur
yazları başka soğuk
odaları şehir otellerinin

Hepsini aynı mimar
çizmiş olamaz!
......
..