Toprak anladı beni, ölüler ve diriler
Köstebekler hüzünle gülümsüyor derinde
Ruhumu aldatıyor yüzün diye periler
Uzak bir seyyarenin karanlığında kaldın
Yoksa bir Hint fakiri miyim hecelerinde
Sinemde su yangını, saman yolunda adın
İlk harfi yazdığımda yollarındaki izler
Dumanlı bir İstanbul getirdiler öteden
Fotoğraflarında mı gizleniyor denizler
Mor dikenler büyüdü şakaklarımda bile
Hatıralar yurdunun o uzak mabedinden
Bir sen gelmedin; geldi gidenler sevda ile
Ovalardan, dağların arasından bivefa
O pervasız, buyurgan gözlerindir süzülen
Bilemezsin, her sabah umudumla kaç defa
Çiğdem gibi büyüttüm bembeyaz ellerini
Yaralı bir kartalım doruklarda büzülen
Atlılar kuşatıyor kirpiklerinden beni
Ne yana dönsem siyah, sessiz, bitkin ve ırak
Kalbe dokunduğunda her akşamüstü ölüm
Kırıldı hüzne karşı taşıdığım son mızrak
Meçhul bir mimar yıktı içimin sarayını
Gözlerine bakınca geceye küstü ölüm
Göğümden aldı bahar güneşini, ayını
Ey üzgün yalnızlığım, sineme bir baksana
Ne münzevi bir kaygı, ne de mahrem bir resim
Kaç zavallı dilenci elini açmış sana
Omuzlarımda mağrur bir devin ağırlığı
Aynaları arıyor yokluğunda adresim
Kim duyar bir fanusun içindeki çığlığı
Çöl kuşları geliyor, fırtına bedesteni
Hatıranı bir rüya sandığında saklarım
Atlılar kuşatıyor tenhalarında beni
Yüzünden artakalan bir muamma, bir zindan
Kapının eşiğinde kıvranan ayaklarım
Bir işaret bekliyor sisli bakışlarından
Kayıt Tarihi : 29.9.2008 15:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiir bu olsa gerek. yüreğiniz dert görmesin, selam ve dua ile...
Okundukça okunası gelen bu değerli şiirinize teşekkürler.
hürmetlerimi arz ederim.
Aziz kardeşim. size yazmayacaktım ama beni mecbur bıraktınız.
1- eleştiri yazdığınız şiiri, maalesef ve özür dileyerek söylüyorum ki, yanlışlıkla eklemiştim kopyalayıp yapıştırırken. çünkü o metin şiirin ham haliydi ve son şekline getirilmiş hali değildi. esas halini sonradan kaydettim ve siz o ilk ve eksik metne eleştiri yazmıştınız. dediğiniz gibi öyle bir iki mısra değil şiirin tümü değişmişti ve farklıydı. ilk halini de eleştirmek elbette hakkınızdı. ancak eleştirinizden dolayı size özel bir cevap yazayım istedim. Belli ki kendinizi yüksek bir yere koymuşsunuz ve mesaj kabil etmiyorsunuz. çünkü bu üye kendisine mesaj gönderilmesine izin vermemektedir cümlesiyle karşılaştım ve dolayısıyla yazamadım. şiiri silip aslını yüklerken, o metinle ilgili olduğu için ve size de yazamadığım için eleştirinizi de sildim. bunu bir bilin öncelikle.
2- maalesef o eksik metni bile kavrayamamıştınız. bir metni gönülde duyabilmek için, sadece kavramsal anlamalar yetmiyor. dil şiirin dinamiklerinden bir tanesidir sadece. imgesel gerçek ve kültür bileşiminin ortaya çıkaracağı sonuç öyle hemencecik kavranabilir bir şey değildir ve şiirin esas gerçeğini oluşturur. sizin eleştiriniz bundan uzaktı. bir metne söz yığını diyip işin içinden çıkmak yetmez sevgili kardeşim. ancak size yazabilse idim durumu izah edecek ve buna rağmen eliştirinizi silmeyecektim.
3- biz sanatkarlar olarak önce iyi insan olmayı ve tevazu denen gerçek insan elbisesini giymeyi becereğiz. ve önce karşımızdaki insanların gönüllerine giden yollara dikenli teller bırakmamayı öğreneceğiz. sanat ve şiir sonra gelir. sizin bu noktada da yenilenmeye ve değişmeye ihtiyacınız var diye düşünüyorum. hayır diyebilirsiniz elbette. benim kalbi tespitim böyle. üslubunuzla bunu çağrıştırdınız bende.
4- ben yararlı eleştirinin ne kadar faydalı olduğunu bir ömür molla kasımlarımdan dolayı çok iyi bilirim. ama siz önce molla kasım olmayı öğrenin sevgili kardeşim. eleştiri yapmak demek, kılıcı kınından çıkarıp içinden geçtiğince sallamak demek değildir. Eco ve Montaigne bunu hem iyi bilirler hem de gereğince dikkat etmişlerdir buna.
5- yazdıklarıma itiraz edebilirsiniz. hakkınızdır. ama artık uzatmayalım lütfen. çünkü kimseye yararı olmaz.
selam ve sevgilerimle...nurullah genç
TÜM YORUMLAR (10)