Şu Mesele Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1320

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Şu Mesele

Su Meselesi

Doğanın derecesi
Otlar ne kadar büyümüş ağaçlar ne kadar yükselmiş
Can suyunu ne kadar çekmiş
Dünya kurtulmuş mu hayat deniz seviyesinde başlar.
Doğa seviyesi.

Uygarlık çok su harcıyor ama medeniyet su tutmaz.
Sular kirleniyor denizler temizleyemiyor.
Dünya batıyor.
Nuh uzaydan bekleniyor uzay gemisiyle.
Uzay seviyesi.

Suyu içen deniz canlıları karaya çıktı.
Yosunlar karada ot bitti.
Deniz seviyesi düştü dünyanın nabzı.
Ağaç dikelim suyu çözsünler
Ve havamız çoğalsın.

Bünyede kan dolaşımı boşaltım sistemi
Doğada su şebekesi, kanalizasyon boruları ve yağmur gideri.
Doğa ölüyor denizler doluyor dünya boğuluyor.
Uzaydan canavarlar çağıralım
Bitirsin canavarlığımızı.

Açmayalım şemsiyeleri
Binalar dikmeyelim kalksın çatılar
Islanıp üşütelim hasta olup canımız çatlayıp ağaç bitsin.
Yine yeşillensin dünya
Mavi gözlü

Ters Yüz Eden Evrim

Bedava ne demek bedava.
Nasıl dava bu inanamıyorum yetişin dostlar.
Bet benizlilere bolluk bereket beleş av.
Ölmüş balıklar karaya vurmuş balıklar.

Balıkların evi balıklar.
Küçük balığın evi büyük balık.
Bir düzüne balık bir birlerinin boğazından geçti ve kocaman balina oldular.
Balıkların limanı balinalar.

Balinaların evi yok karaya vurmuşlar.
Evini bulamayan balıklarda karaya vurmuşlar.
Bedavacılık olsa gerek.
Canlı denizden eşya denize balçık çıktık.

Bedava yaşayanlara bedava mal mülk dava var.
Vurgun vurur zenginler vurgun yer fakirler.
Aslına bakarsan fakir satar fakirleri.
Zengin avlar zenginleri.

Zenginlere kapılar bedava fakirlere kapılar kapalı.
Kocaman pencereler zenginlere
Daracık pencereler fakirlere
Balık balıkları hayat hayatları yer.
Evreni ters yüz eden evrim.

Kendime Geldim

Suda balık yok,
Su içen bende yokum
Sular çekilmiş
Su yok

Sular yükselseydi
Ben tepelere çıksaydım
Nuh olup gemi yapsaydım
Suçum günahım olsaydı

Asıl
Ben bende yokum
Her şey yerli yerinde olmaz ki
Ah tanrım sen olmazsan hiç olmaz

Ol
Oğlun oldu baba oldun
Öl
İmamın oldu ceset oldun.

Derdim yok tasam yok, yokum.
Çürüdüm kokum çıktı.
Yandım aydınlığım çıktı ışık.
Büyüdüm gölgem büyüdü.

Varım
İnancım çıktı sana vardım.
İnancım yitti sana döndüm.
Kendime geldim.

Adımlar Adamlar

İğne düşmez yere adım atacak yer yok
İnsanlar doluşmuş insanlık bekler
İşte beklenen geldi
Soytarı kılıklı
Şarkı söyledi gök gürledi yer sarsıldı
Eller havada şak şak alkışlandılar
Adımlar çekildi adamlar çıkıp gitti

Bir adım atsam nere gidiyorum ben
Arkadaşıma
Oturup ayaklarımızı bağlıyoruz
İki baş iki beden zaman
Arkadaşın yoksa boşluğa adım atar
Kimse kimseye selam vermeden geçer gider
Tanıyor musun?
Hayır, Allah’ın selamını verdim.

Bir yılanın ayak izi olmaz
Bir suyun ıslaklığı olur
Adam ıslak ayak izi ıslak.
Suyun izi kalıp çıkarır
Havanın izi toz kaldırır.

Askerler as duruşta katı
Halk has duruşta sivil
Yerinde duramaz çocuklar ışıl ışıl vıcık vıcık, cıvık.
Nanik yapma buda panik.

Halkı Uyandırma Milleti Çağırma

Savaş yavaş ol barış gelir karşına dikilir.
Ben savaşsam bir milletin ayak iziyim barış iki millet arasında duvar olur.
Aklıma hiç gelmezdi savaşa hak vereceğim.
Adam ayaklarıyla yürür elleriyle kavuşur ya
Millette savaşla gider göçle kavuşur.

Halk ayağa kalkmış millet nere gidiyor böyle.
İsyan var.
Ateşin duman izi is ise halkın millet izi isyan.
Siz nere böyle coşkulu şenlik içinde
Pikniğe gidiyoruz ormana.
Yaz gelsin bir günde denize gideceğiz.

Dünya savaşları bitti.
Milletin gelmesini turist bekliyoruz.
Aman yarabbi dünyayı turist dolaşan Yahudiler
Filistin’e yerleştirilmişler.
Görece savaş eksik olmaz artık orta doğuda.

Halkı uyandırma milleti çağırma
Savaş çıkar barış duvarları örülür aramızda
Ağlar dururuz ağlama duvarı önünde.
Duvar yıkıldı ama.
Aması maması yok sanal duvarlar örüldü bile aramızda.
İki arkadaş arasında bile görünmez duvarlar vardır.
Duvar yıkılır kavga çıkar.
Araya girenler çabucak duvar örer.

Sigarayı Bıraktım

Sigarayı bıraktım
Şimdi sigara ben oldum
Bir duman boyu gidip dönüyorum
Adım adım yürüyorum
Bir düşünce su akıyorum
Bir fikir hava alıyorum
Bir hayat doluyorum

Bir ağaç altında oturuyor,
İçimin ağacı akciğerlerimi soluklandırıyorum.
İçim geçmiş
Suyu süzen toprak misali
Karaciğerim kanımı temizlemiş böbreklerim süzmüş.
Karaciğerim kara bulut misali mi acaba!
Böbreklerim sıcak su kraterleri o zaman.
Bir zaman sonra kendime geldim.
Uyandım.

Uyuyunca bir uydu misali sinyal veriyorum
Mudur budur.
Yoksa rüya nasıl göreyim.
Üstüm açıksa karabasanlar basar beni.
Karnım doluysa kâbus görürüm.
Uyanınca yayınlarım olanı biteni.
Uyanıkların neler ettiklerini.

Şiir Olmazsa

Sudan geçmem şiirim olmazsa
Ayakkabımı çıkartırım
Paçamı dizlerime sıyırırım
Ve işte ilk şiirim

Ben şiirden anlamazdım
Anlamak için suya girdim
Sudan çıkan bir balık gibi
Hayatı okumaya başladım.

Şimdi bile şiirden anlam
Ama şiir yazıyorum
Yine anlamak için yazıyorum
Anlamak anlamlar içinde yüzmek

Annem beni bir roman gibi yıkardı
Hiç hikâyemi dinlemez
Şiirime hiç bakmazdı.
Şimdi çocuk bile değilim, şairim.

Şairlikten anlamam
Hiç şair arkadaşım yok
Su içerim ama
Su gibi okurum şiirleri

Eylemim su gibi
Bir mısra yürür bir kıta dururum.
Su gibi duruyum
Çağlayan gibi hiç durmam.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 12.2.2025 14:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!