Havada hafif bir ürkeklik, bolca esrar
Ağzımı açmıyor hiç bir bıçak
Beş on kelime var esarette biriktirdiğim
Plastik sandalyeler ve güvercinler süslüyor bahçemi
Yemek kokusu mutfakta püfür püfür
Hangi rengi ısmarlasam Allahtan şu gri otlar için
Ne söylenir eş dost,akrabaya?
Çekilmez bakışlar ya da peşinde vaadlerin
Kimin ardından ağlıyor şu ela gözlü yâr
Kâh duruyor kâh coşuyor sihhatle sevdiklerim
Zamanı uyutmak istiyorum sarp dizlerimde
Saniyeleri,dakikaları ninni ninni
Hatırı olmasın bende kalanın da gidenin de
Kabullenmeden içim içimi yesin
Anlaşılacağı üzere bir elvedaya alıştırıyorum kendimi
Kara gölgeler oturur akşamdan gözlerime
Oradan oraya sallanır teneke parmaklarım
Tuzak şarkılar söylenir uzak misafirler için
Şu yesil bulutları kim sardı göğe?
Ellerim ceplerimde bir müjde bekliyorum
Nefes nefese ekliyorum günleri
Yaşamak için saçımdan tırnağıma heybetli
Sesler gizli gizli akıyor içimden
Kanımda gezinen şu koca evreni bilmem nereye koysam?
Kayıt Tarihi : 8.6.2017 09:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!