Bir Müslüman yanına almış üç beş İngiliz,
Yaz günü bir kıyıda gezerken sahil deniz,
Duvar ile çevrilmiş bir kapıya geldiler,
Zilde ismi okuyup ve de fırsat bildiler.
Ki önceden biliyor ateistin biridir,
Bahanesi de vardır aha! Şimdi yeridir.
Matematikte prof. oğlu ünlü yazarın,
Hani çoğu kere ortamı kaşıyanın.
Tanışma faslı bitti ve saadede geldiler,
On dokuz mucizesi için bilgi verdiler;
Dediler ki ihtimal hesabı yapar mısın?
Bizim bu iddiaya bir katkı sağlar mısın?
Hayır dedi, reddetti biraz da tuhaf buldu,
Hadi ordan der gibi yüzünü buruşturdu.
Para teklif ettiler ne istiyorsun buna,
Karşılığı olarak zaman ayırdığına!
Tuhaflığı geçti de yine de he demedi,
Laf ağzından çıkmıştı geriye dönemedi...
İngilizlere döndü dedi "are, are you müslim? "
"Yes" epeydir dediler "yes, yes we are the müslim! "
Biraz daha dikkatle baktı uzunca süre,
Gülümsemek istedi bir şey dense ki güle.
O bakış bir şeyleri özetliyor gibiydi,
Şuna bakın be ya ne oluyor der gibiydi.
Burnunun dibindeki İslama bakana bak!
Binlerce kilometre uzaktan nasibe bak!
Bulanlar alıyordu yere düşmüş inciyi,
O kimseye vermiyor gaflette birinciyi...
Halbuki İngilizdi dini bu hale koyan,
Onların yüzündendi o dininden soğuyan...
Şimdi de ingilizler tebliğe geliyordu;
Oysa yüz çevirmişti maksadı biliyordu! ...
Kayıt Tarihi : 2.9.2015 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!