Şu Garip Nebat Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
3006

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Şu Garip Nebat

Ormanların kuytusunda, yüksek dallarda,
Seçilir yeşil yumak, kış ortasında.
Toprağa değmeden, büyür havada,
Kök salar o, gövdenin narin kolunda.
*
Kimi zaman meşede, kimi armutta,
Yuva kurar kendine, hazır konutta.
Emek vermeden doyar, durur ayakta,
Şaşırır görenler, şu tuhaf hayata.
*
Beyaz boncukları var, inci gibidir,
Kuşların gagasına, yapışkan gelir.
Taşınır tohumlar, sürgüne ekilir,
Taze bir filiz, orda hayat bulur.
*
Ne yağmur bekler, ne çapalama,
Hazırdan geçinir, gerek yok gama.
Sarar bedeni sıkıca, bırakmaz ama,
Can katar doğadaki döngüye, tamamlama.
*
Eskiler, şifa niyetine toplardı,
Kaynatıp, suyunu derde derman yapardı.
Yapışkan özüyle, tuzak kurardı,
Kanatlı dostları, böyle avlardı.
*
Mevsim solar, yaprak düşer, o kalır diri,
Sanırsın, baharın ebedi eseri.
Saklar koynunda, gizli bir haberi,
Evrenin dengesinde, vardır bir yeri.
*
Yerde bitmez, semaya yakın durur,
Konduğu daldan, kuvveti bulur.
Suyu çeker özünden, serpilip kurur,
Hüküm sürer tepede, sanma yorulur.
*
Adına, nice efsaneler dizilmiş,
Kutsal sayılmış, öpücükle sevilmiş.
Kapı eşiğine, uğur diye asılmış,
Kötü ruhları, kovsun diye seçilmiş.
*
Yabancı değil, ormanın kurnaz kızı,
Çalarken besini, duyulmaz hızı.
Bazen kurutur, bırakır bir sızı,
Yine de süsler, o çıplak ayazı.
*
İşte böyle anlatılır, şu garip nebat,
Göklerde asılı, ne yer ne kat.
Yaşamın sırrına, erilmez heyhat,
Var olur her şeye inat, süren saltanat.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 24.12.2025 20:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!