Su Şiiri - Mehmet Yardımcı

Ben
Türkistan’da
Yedisu’dan
Yesevi kerametleriyle
Süleyman Şah’ın matarasında
Anadolu toprağına ulaşan suyum

Irak yollardan geldim
Kimi zaman
Fırat suyunun kaynağı Dumlu’da
Yorgunlara dirilik veren
Bitimsiz bir göze gibi
Kaynayıp duran
Su iyesi oldum

Kimi zaman
Bingöl dağlarından doğan Aras’ta
Huzur buldum
Adını Sümerlerden alıp
Hazar Baba’da coşan
Dicle boyunca
Mitolojik nehir tanrısı olurken
Sakarya ırmağında
Arıtıp durultan su gibi
Bolluğun bereketin
Adı oldum

Ebemkuşağı gökyüzünü süslerken
Kızıldağ’dan doğan
Sivaslı Kızılırmak boyunca
Suyun tenha dili olup
Yürüdüm dağlardan ovalara
Amasya ovasında
Sazın konur teline takılı
Yeşilırmak anlatmaları oldum

Ergene-Arda-Tuncay’la
Güç üzerine güç kattım Meriç’te
Yurt olurken konar göçere
Kimine oğul
Kimine ana oldum

Kar olup beyaza buladım her yeri,
İster Çekerek çayında dinle beni
İster Kelkit’te
Anadolu coğrafyasında
Salınırken su
Efsanelerin gizemi oldum

Saklı sularım dışa vurdukça
Konya ovasında
Çoğala çoğala
Kuyularda cömertliğin eli oldum

Çiğ olup geceleri
Güllere çiseledikçe sulu sepken
Aktıkça diplere bereketim
Can çekişen çayır çimenin gizil gücü
Evrenin sırdaşı oldum

Yazın serin yaylası oldum sevdanın
Soluk soluğa serinlik sunan
Derin maviler geçti tezgahımdan
Uygarlık kokan sularda
Zamanı düşündürüp
Yaranın ucuna dikilen eski bir anı gibi
Bıçak gibi dokunup geçen
Mermerin içtiği akşam suyu olup
Em olmak için çaresizlere
Zeytinin içindeki
Özsu gibi
Yaşam direnci oldum

Yaşamın başlangıcında su vardı zaten
Bitişinde yine su
Kimi zaman
İstem dışı kabaran
Yürek yangınında
Sürüp giderken suyun hükmü sonsuza
Sonraya kalan birkaç damla gözyaşı oldum