ayağımızı kaydıran tuhaf bir bahanedir
sanki çok büyüktür sermayemiz
harcansa bitmeyecek gibidir
ucundan kıyısından tırtıklanmasına razı olur gibiyiz
nasılsa çokça sevabımız var
azıcık eksilse de
kenarından yense de
çok şey kaybetmeyiz herhalde
böylece birikmiş sevaba güvenip
günahın avuçlarına bırakırız kendimizi
sormadığımız her soru
uzaktan dudak büküp seyreder bizi
iyi de nasıl sevap biriktirilebilir
nasıl üste üste konulabilir
alışıklıktır lezzetleri büyüten
tanıdıklıktır mutlulukları derinleştiren
hiç bitmeyecek
sahici bir hazzın dudağına dokunmak
yaşadığımız her sıradan an
sıra dışı hazırlıkların zirvesinde sunulur bize
tek bir şükre yetecek nefesimiz verilirken
güneşin tepemizde duruyor
yıldızların üzerimizde bekliyor
dünyanın altımızda dönüyor olması da gerekir
bize yapılan yatırımlar karşısında
üretebildiklerimize bir bakabilseydik
hiç şüphesiz işten atılası bir işçi gibi
yerin dibine girmek isterdik
dil ucuyla da olsa
bir şükür için
kainat bir uçtan bir uca hazır ediliyor ayağımızın altında
üretim hızımız tüketim hızımıza kıyasla öyle az ki
hadi bütün zamanlarımızı iyilik üretmeye harcıyoruz diyelim
ne kadar kaliteli ürün çıkardığımız ortada
ne kadar sahici söyleyebildik elhamdülillahı
anlamına kendimizi ne kadar kattık
hem sonra
elhamdülillah diyebilenler arasında olmak da
bir nimet değil mi
elhamdüilllahına karşılık
ebedi karşılıklar bekleme ayrıcalığına karşılık
yeni elhamdülillahlar demeler borçlandığımız ortadayken
ürettiğimiz şükür stoklarımız kaç kilo ağırlıklı
veya kaç gram …
ürettikçe daha çok hamt borçlanmıyor muyuz
bize hamt etmeyi öğreten
hamt edilesi nimetler veren Tedarikçimize
üst üste koyabilmek için sevaplarımızı
elimizden kalanın
elimizden çıkandan fazla olması gerekmiyor mu
ya iğrenç bir gıybetin yangınında kül etmişsek elimizdekileri
ya amansız hasetlerin seline kaptırmışsak depoladıklarımızı
ya ürettiklerimizin hepsi de
defolu diye pazara bile sürülmemişse
nasıl olur da sevabımıza güveniriz şu halde
hele de ucundan kıyısından
yeni bir kötülük ürettiğimizi bile bilmeyecek kadar gafilsek
nerede sermayemiz
nerede biriktirdiklerimiz
nerede stoklarımız
depoladıklarımız hani nerede
her anın dizi dibinde
sevap müflisi bir yoksul gibi
yüzümüz yerde ,boynumuz bükük dua etmeliyiz
dua etmeliyiz …dua etmeliyiz …dua etmeliyiz…
Rabbimizin katında bize saklanmış merhameti ve bağışı
kendi biriktirdiklerimizden daha çok
daha çok bilmeliyiz
onun için daha çok şükretmeliyiz
sanki ilk defa söylüyormuş gibi
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 29.7.2024 18:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!