SPOR ŞİİRLERİ

SPOR ŞİİRLERİ

Osman Demircan

Yolumun sonunda cehennem varsa, ayak altıma İran halıları sersen ne çıkar. Bana öyle gel deme, çek ayak diplerimden saltanatını. Bana lüks caddelerde hız yapan spor araba olacaksan eğer, benim başıma gelen en büyük hata olursun. Çünkü ben başımı alıp dağlara çıkmak isterim. Dağlarda, soğuk sular içmek, çiğdemlerle hemhal olmak isterim. Senin bana yaşatacağın güzellik, bir çiçeğin sapı kadar bile olamaz. Seninle el ele yürüsem, avuçlarımda güller kurur. Sen hangi çiçeği bana uzabilirsin ki sonra? Sevmek, bir karış suda gemileri yürütüp, sonra sevgilinin ada gibi yüreğini fethetmektir. Sevmek, sevgiliye çam sakızı verip, ona tüm ormanın güzelliğini tattırmaktır. Sevmek, sorgusuz sualsiz gitmektir, sevgilinin ardından. Senin sevmekten kastın, bolluk içinde yaşamaktır. Senin sevgiden kastın, sevgilinin sımsıcak yüreğinde define aramaktır. Bilmezsen ki aşıkın kalbindeki asıl cevher, sevgiliye duyulan aşktır. Bilmezsin ki, en büyük zenginlik sevgiliye akan kanla kalbi sımsıcak tutmaktır. Yaşarken çiçeğim olmazken, mezarıma yağan yağmurum ol bari. Belki kendiliğinden bir gül biter, toprağımda. Senin gül yüzüne benzer de, ben de kendimi cennette sanırım. Yaşarken bulutum olamazken, mezarıma yağan yağmurum ol bari. Belki sana benzeyen bir gül biter toprağımda. Senin gül yüzüne benzer de, ben de kendimi gül bahçesinde sanırım. Ölümüm, güzelleşir, seninle. Eğer mezarımdan o gülü koparmak isteyen olursa, ona cennetteki tüm köşkleri sunarım. Yeter ki, sen bir mezar taşı gibi kal yanımda. Yeter ki, senden gül de olsa, taş da olsa bir emare, varlığından bir iz olsun, yanımda. O izinden, başıma taç yaparım. Gel gör ki bana çirkin dersin. Yaşarken, beni cenazeye benzetirsin. Oysa yanında, ölüm sessizliğindedir varlığım. Ah sevgili bunu hiç hissetmezsin. Öldüğümde bari yağmur gibi, yağmur olamazsan, bulut gibi yağ mezarıma. Baharımı sevmezsin; belki kışımdan bir renk düşer bakışlarına da, ağlarsın. Belki mezar taşımdaki şu yazıyı okursun da, toprağıma bir gül dikmeyi akıl edersin: Hadi ben garibim. Hadi ben çirkinim. Peki bilmez misin, çölde bile çiçek biter. Hiç görmez misin ki, bataklıkta sazlar ney olup, yüreği yanık şarkılara nefes olmak ister. Bana çirkin deyip durursun. Neden yüreğimdeki karanlıkta yıldız gibi parlamazsın? Niçin benim çirkinliğime renk katıp, yanımda bir çiçek gibi görünmezsin? Demek ki bir söz, söyleyenin dudaklarında kızıl bir bahçeye dönüşmüyorsa, o zaman sarf edilen her kelime de dikenden farksızdır. Ey sevgili kızıl renkte bir dua et bana. Ey sevgili, ben seni bir beden yapıp mezara girmeyi göze alırken, sen beni sevmeyi göze alabilir misin? Ey sevgili mezarıma sana benzeyen bir gül dikebilir misin?
..

Devamını Oku
Adnan Şahin

Amacım dosta taş atmak değil
Bilakis muhabbetin icine katmak
Sevgi ve hoşgörünüze sığınarak
Yapılan espiriye kahkaha atamak,

Yoksa biz cok iyi biliriz dostları
Listemizde kayıtladır hep adları
..

Devamını Oku
Ömer Dalman

Bilmem ne tesis enternasyonalmiş
bilmem kaç tane plazma ekranı varmış
süpersaund ses sistemi varmış
yıllığı bilmemkaç milyarmış;
hiçbirini iplemem ben spor yapacaksam!
etiketine göre değil,
performansına göre dalarım spora
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Samsun'dan ayrılmış;
Nereye gidecekmiş?
Kölemenler gibi
Sonunda lider olacakmış.
Egemenliği altındaki toprakları
Diyar diyar gezecekmiş.
Engeli, yasağı yıkacak;
..

Devamını Oku
Yusuf Kartoz

Fransız devrimleriyle birlikte dünya yeniden şekillendi,
tüm sosyal yapılar, dikkati çeken şekilde hep izmlendi,
siyaset sosyalizm, liberalizm,faşizmle tanımlana geldi,
ekonami kapitalizm, kollektivizm ile yeniden isimlendi,

Edebiyat sanatlar deyişime ayak uydururken renglendi
naturalizm,sürrealizm,sembolizm ard arda sırayla türedi,
..

Devamını Oku
Hüseyin Evcil

Bu göl kıyısına kilitliyim. Kadife yansımalar, gölgesiz kıvrımlar ve hırçın işaret fişeklerinden geriye kalan son dumanlar. Ölümcül rüzgarlarda içtiğim yangın suları. Bakışlarımda geçmeyen bir yorgunluk. Günler, geceler süzülüp gidiyorlar. Pusuda bekleyen sevimsiz ölüm var, bilgileri ve deneyimleri ezip geçecek. Yaşıyorum. Yaşamak güzel. Hissederek üretmekse keyifli kuşkusuz. Parlak, kırışıksız giysileri oluyor gelen her ziyaretçi gecenin. Beni yeryüzüne karşı, başkalarına karşı daha düşünceli ve dikkatli olmaya zorluyor. Ulaşabildiğim uzak noktalarda, üretebildiğim derin çizimlerde aşkın o tartışılmaz egemenliğini daha yoğun algılamaya başlıyorum. Ödediğim bedeller beni durduramıyor. Bu özelliğimi seviyorum. İç içe bulunmaktan sıkıldığım şeyler var ama ne yapabilirim? Çemberin dışındayken içeriye alınıyorum zaman zaman. Dünyamı savunmam, yeteneklerimi korumam koşuluyla katılıyorum renklerin iddialı toplantılarına. Tarihte yaşam öykülerini incelediğim ünlüler var. İnsan onları okudukça göz kamaştırıcı titreşimler alıyor. Napolyon, Lenin, Atatürk, Hz. Muhammed, Fatih Sultan Mehmet, Camus, Nietsche, Dali gibi seçkin isimler. Özel çizgilerle sarmışlar toplumları. Ürettikleriyle kitlelerin psiko terapisinde çok başarılı olmuşlar. Fakat onlar için özenle hazırladığım sorularımı gözlerinin içine bakarak soramıyorum. ’Efendim bu olaydaki tavır ve müdahalenizin gerçek nedenini vicdanınızla birlikte açıklayabilir misiniz ’diyemiyorum. Ölmüşler. Kitapların dışında bir şeyler olmalı, egemenliklerini, özgün felsefelerini yeterince değerlendirebilmek için. Yalnızca bir cümleleri, yalnızca bir anlık çıkışları: çoğu ülkenin geleceğini yönlendirmiş. Halklar acılar çekmişler. Dünyayı yıllar öncesinden yönetmeye başlayan gizli hükümetler (Londra ’daki, Viyana ’daki, Paris ’teki Localar): sanat, basın, din, politika, spor gibi kitlelerin kritik alanlarına girmişler. Acı olan; devlet adamlarını, oyunlarında satranç taşlarına hükmeder gibi etkilemişler, kendi iradelerini taşıtmışlar hedefleri için. Araştırmalarımda tırmalandım, ağladığım oldu. Dışa bağımlılık, sürüp giden geri kalmışlık. Bilgiden, saygıdan, romantizmden yoksun kaba ilişkiler. Bulanık akıntılar. Görüşmek dileğiyle, iyi çalışmalar. Kendine, ruhuna ve inançlarına iyi bak. Dünyandaki, ufkundaki şeylerin susmasına, soğumasına sakın izin verme. Yaşamak, yaşatmak zorundasın sevdiklerini. Görüşmek, paylaşmak üzere hoşça kal.
..

Devamını Oku
Teoman Kocaman

En değerli şeyimiz sağlık.
o elden giderse yandık.
spor yapıp zinde kaldık.
yemek seçmedik hepsini tattık.
sağlıklı yaşam için erkenden yattık.
ama süt içmeyi unutmadık.
..

Devamını Oku
Adnan Ünal 1

Önce bir doktora git
Bir güzel kontrolden geç
Sonra kendine uygun
Bir spor dalını seç

Bilinçsiz spor yapma
Sonra sakat kalırsın
..

Devamını Oku
Fikret Gürsoy

Devamlı oynarsın, top
Yüreğim eder, hop hop
Hırsızın peşinden, kop
Sonra yersin, bir cop

Arkadaşınla, top oyna
Top oynuyorsun, boyna
..

Devamını Oku
İlker Gönüler

geçenlerde daldım yine... tramvaydan inen kızın saçlarıydı aklımdaki ya da bilmiyorum belkide otobüste ayakta giden engelli adam. vardı aklımda bir şeyler mahpeyker. önce çocukluğum geldi aklıma yanan sobaya portakal kabuğu bastırıp çıkan kokulu dumanı izlediğim günler sabahları giyerken bedenimi buz gibi yapan mavi okul önlüğüm ve dönüşte boynumdan sarkan beyaz yakalığım geldi aklıma bir yaz gecesi sabaha kadar okuyup bitirdiğim halk kütüphanesinin on beş günlük verdiği 'alice harikalar diyarında' kitabı.Yerli malı haftasında okula gitmediğim geldi aklıma Sonra hiç olmayan bisikletim ve ilkokulda öğretmenimin sorduğu 'baban ne iş yapıyor sorusu.' geldi aklıma. sonra biraz düşündüm mahpeyker. Hep bir şeyler gelirdi aklıma bin bir türlü şeyler ve hep aklımda kalırdı en az Kafka kadar korkak bir insandım oldum hayatta. Sonra ortaokulda aklıma takılan yerleri soramadığım bazen de cevabı bildiğim halde söyleyemediğim geldi aklıma. Okul gezilerine sadece zengin öğrencilerin gittiği zamanlardı o zamanlar.Hiç eşofman takımımın olmadığı annemin halk pazarından aldığı geceliği giydiğim ve spor parası vermeyenlerin top oynayamadığı beden dersi geldi aklıma. Ben bazen düşünürüm mahpeyker. Saman yapraklı kitaplardan öğrendiğim bir kaç şeyden biriydi bu tavsiye ederim sen de düşün mahpeyker. Tahtada konuşanlar listesinde olmadı adım, andımız'ı da okumadım sınıf başkanı seçilirken önemsiz bir seçmen oldum hep oysa yönetilmek istemiyordum ya da bir sınıf başkanı olmasını. Ne düşünüyorum biliyor musun mahpeyker? Vapurda gördüğüm kırmızı paltolu kız o da benim gibi miydi acaba. Kitap okur muydu o da. Ya da yeni çıkan gri'nin bilmem kaç tonu gibi kağıt yığınları mı okurdu. Belki de dostoyevski kahramanları kadar utangaçtır. Güzel kızdı kırmızı paltolu kız mahpeyker. Yine daldım metrobüsün nadiren boş olan koltuğunda. Bu sefer hayal kurdum. Önemli biri oldum çok param oldu. Sevdiklerimin birazı öldü birazını hala arayıp sormuyorum. Bir eşim ve benim hissettiklerimi asla hissetmeyecek çocuklarım oldu. Taksitle aldığımız gereksiz eşyalarım oldu. Salonumda göstermelik süs eşyaları ve kristal bardaklarım oldu. Düzenli maaşım vergilerini ödediğim arabam ve banka hesaplarım oldu. Birden duraksadım bir kaç durak sonra indim metrobüs köprüsünden aşağıya inmenin iki yolu vardı birisi merdivenler ben merdivenleri kullanmadım. Arkamda bir kalabalığın benim için endişelendiğini düşünmek güzeldi otoyolun tam ortasına düştüm. Düşmedim aslında atladım. hayallerim gerçekleşsin istemiyordum zaten. Atlamamla beraber bana çarpan lüks arabanın içindeki adam kadar kendimi havalı hissediyordum.Benim için endişelenen insanlar vardı önemli biriydim artık belki ambulans bile gelirdi benim için. tramvaydan inen kızın saçları gözümün önünden geçti, otobüste ayakta giden engelli adam ve vapurdaki kırmızı paltolu kız. Uyandığımda hala metrobüsteydim tam da ineceğim duraktaydı keşke uyanmasaydım. Uyuyunca mutlu oluyor insan. Sonra indim metrobüs köprüsünden aşağıya inmenin iki yolu vardı birisi merdivenler ben merdivenleri kullandım.
..

Devamını Oku
İzzet Kırmızı

Bugün spor-toto oynadım.
Piyango bileti aldım.
Belki kazanırım diye.
Ama nerde o şans?
Şanssızlık bana
En büyük ikramiye.
..

Devamını Oku
İnci Germenliler

Üzmesin sizi tramvaylar
Varoşlardan geçmiyor diye
Biz olalım vatman
Ne güne duruyor tabanvaylar
Yürüyelim arkadaşlar
" Ha gayret " diye diye
Spor niyetine
..

Devamını Oku
Lokman Baş

Her kanal magazin, her kanal spor
Kim şehit kim gazi görebiliyorsan gör
Vatandaşım oldu hem bakar hem de kör
Gel şehidim kim için verdin o canını?
Tenezzül edipte değişen var mı kanalını?
..

Devamını Oku
Vasfi Okur

ŞAMPİYON

Onu ilk gördüğümde; kalınca bir sopanın ucuna bağladığı çatı pullarından yaptığı bir halterle çalışıyordu. Halteri her kaldırışında irice pazıları meydana çıkıyor, boynunda ki damarlar, parmak kalınlığında dışarı çıkıyordu.
Aslında bu merakı daha sekiz yaşında başlamış, Uzakdoğu sporlarından King Boks, Karate, Tekvando çalışmıştı. Sonra güreşe merak sardı. On sekiz yaşına geldiğinde Grekoromen güreşte Milli Takıma girdi. Onu da bırakıp, Karakucak güreşe başladı. Artvin, Bilecik (Söğüt) , Bayburt da dört kez Başpehlivan seçildi.
1999 Yılı onun için bir dönüm noktası oldu. Daha sonra antrenörü ve dostu olacak Hamit AKTAŞLA tanıştı. O günkü Spor İl Müdür olan Kemal Köprücü’nün teşvikiyle de bilek güreşine başladı.
2000 senesinde ilk kez Bilek Güreşi, Türkiye Şampiyonasına katıldı ve Çorumda Türkiye ikincisi oldu. 2001 Yılında Sivas da yapılan Kulüpler Şampiyonasında ferdi olarak Türkiye şampiyonu ve takım olarak da Türkiye üçüncüsü oldular. Aynı yıl Vatani görevini yapmak için İskenderun’a gitti. Orda da Türkiye ikincisi oldu. Asker dönüşü Kulüpler Türkiye Şampiyonasın da Türkiye birinciliği ve takım halinde Türkiye ikincisi oldular. Yalova Dünya şampiyonu “Dursun Önderin” bileğini bir türlü deviremiyordu. Bu ikinciliklerde onun hatırası olarak kaldı spor kariyerinde. Üç sene bu bileği deviremedi.
Eskişehir Türkiye Şampiyonasına giderken yolda Antrenörü Hamit AKTAŞ’a “Bu bileği nasıl devireceğiz abi” diye çaresizliğini dile getiryordu. ” Hiç korkma o bileği devirecek güç var sende. Kendine güven. Devireceksin. Devirdiğin anda da Milli Takımdasın…” Sonunda bu bileği devirecektir şampiyon. Türkiye şampiyonu olarak Milli Takımdadır artık.
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

Şair Hasan Sancak’tan Şadiye Turhan’a Şiirli Övgü! ..

Alaçamlı Halk Şairi,Reklam Yazarı,Eğitimci, ve Gazeteci Hasan Sancak (56) Samsun’un Alaçam ilçesine, Şadiye - Muzaffer Turhan Anadolu Lisesi ve Spor Salonu yaptıran Şadiye Turhan’a,altı dörtlükten oluşan ‘ŞADİYE TURHAN HANIM-OKUL YAPTIRAN KADIN
YÜZYILLAR YAŞAMALI-HEM SOYADIN HEM ADIN’
nakaratlı bir şiiir yazarak, bütün Alaçamlılar adına teşekkür etti.


..

Devamını Oku
Ersal Özkan

Bayrak asarken asılı kaldı düşleri
Simit satan yoksul genç
Kimsenin sevmediği kadar sevdi
Aç kaldı
Ekmek diye taşıdı yoksul cebinde, Konya spor sevgisini.
Kapılar kapanırken takımının zaferde tuttu, yasını
Ölümüne oruç nöbetinde sayıkladı sevdasının adını
..

Devamını Oku
Nazmi Öner

Avcılık diye diye kalleşliğe
Teknoloji harikası tüfeklerle
Kestik canlı neslini çevremizde
Göllerde iç sularda dinamitle
Sildik süpürdük denizleri trolle

Avcılık diye diye açgözlülüğümüze
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Namaz hareketleri, sinirlerimiz için,
Manevi yönü de var, ruh ve bedenler için…

Sağa sonra da sola, verdiğimiz selamlar,
Bazen spor teşkil eder, bu sinirler rahatlar…

Maksat Rab’be kulluktur, mecbur kılmamız gerek,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Çok mu aceleciyim fakat tek başınayız?
Şifası mutlaka var, çare aramalıyız…

Fakat zaman yok gibi, kesin tedavi lazım,
Spor önerileriyle, bitkilerde yardımcım…

Yumuşatıcılar var, sıcak tutmak gerekir,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Yük kaldıramıyorsun ve yürüyemiyorsun,
Hatta yatamıyorsun ve uyuyamıyorsun…

Nasihat önerseler, şükür rahatlıyoruz,
Fizik fayda sağlıyor, bol bol spor yapıyoruz…

Şifalılar devrede, fayda sağlamasa da,
..

Devamını Oku