Duyarlığı kişiliği ile en ön safta yer alan bir kişi… Bir Kozan sevdalısı. Yıldırım sporun kurucusu, Kozandaki satranç organizatörlüğünün öncüsü ve Kozanlı gençler spora teşvik eden bir sosyal entelektüel, Halil Akyürek.
Bu günlerde öyle bir düşünce içerisindeki gerçekten takdir etmemek elde değil. Çünkü kozandaki güreş potansiyelini görmüş ve devamlı düşünceler üretmekte. Gayri resmi kozan güreş ligi kurma yolunda ilk adımları atmış bile. Emekli olmuş ve güreşle ilgilenmiş 12 öğretmen bu konuda ikna etmiş bile. Bu öğretmenlerden Antrenör ve hakem olarak yararlanmak istiyor. Bu öğretmenlere halk eğitimden sertifika aldırarak daha faydalı bir şekilde güreşle iştigal etmelerini arzuluyor.
Kozanda gerçekten güzel şeyler oluyor. Halil Bey, şu anda 6 güreş takımı çıkarabilecek güce sahip olduğunu söylerken gözleri parlıyor. Hatta o kadar ileriyi düşünüyor ki bu güreşçilere lisans çıkarmak ve onların gelecekte spor akademilerine giderek geleceklerini kurtarmalarını bile hayal ediyor.
Güzel olan nedir biliyor musunuz? Bütün bunları düşünürken kendisi için hiçbir şey istememesi. İşte en güzel Kozanlılık budur. Kozanın Gençlerin ve kozanın yarınlarını düşünmek. Devamlı kozan için bir şeyler üretmek ve Kozan’ın yarınına bir ışık yakmak.
Düşünebiliyor musunuz, Bir Dünya şampiyonu İsmet Atlının, Bir celal incelerin, Bir rahmetli Halil Öztürkleri yetiştiren kozan niçin yeni güreş şampiyonları çıkarmasın.
Kozanlılar güreşe yatkınlığı ile tanınırlar. Çünkü doğaya ve kuvvete tutkundurlar. Ataları düğünlerde ve bayramlarda güreşler tutarak büyümüşler ve yiğitlikleriyle bellenmişlerdir.
Yiğitliğin timsali olan Ata sporun kozanda güreş ligi olarak başlaması kozanda birçok meselenin çözümü noktasında da yardımcı olacaktır. Gençlerinin kötü alışkanlıklarından kurtulması, Allah’ın kullarına verdiği ve korumakla mükellef kıldığı vücudunu korumak için Gençlerimize spor yapma fırsatı verecektir. Hem de gençlerimizin sosyalleşmesinde etkili olacak böylelikle ilçemizde asayiş sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.
..
İnsanın mutlu, huzurlu ve rahat yaşaması, sağlıklı olmasına bağlıdır. Sağlık, çok şeyin hem başı hem de başlangıcıdır. İnsanın kafa ve bedeninin randımanlı çalışması; yeni yeni düşünceler, fikirler üretebilmesi, fiziki ve ruhi dengesini koruyabilmesi için de zaruridir, sağlık.
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” diyenler boşuna dememiştir elbette. Sağlıklı olmayanın sağlıklı düşünmesi çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Çünkü düşünmek; aklı ve fikri sadece düşünülen konunun üzerine yüklemek ve yöneltmek olduğu zaman hedefine ulaşır. İnsanın idrak etme ve anlama gücü ne kadar çok olaya bölünürse o kadar anlama ve algılama gücü azalır. İnsan aynı birden çok olayı düşünse bile, birçok olayı aynı anda anlayamaz. Dikkat edilirse, büyük bilim, kültür ve sanat adamlarının problemlerini önce sıralandırıp sonra sırasıyla çözümledikleri hemen görülür. Bu insanların bence başarılı olmalarının sebebi, aklına taktıklarını tamamlamadan başka mevzulara el atmamalarıdır.
Sağlıklı insanın daha başarılı olmasının sebebi, bütün gücünü ve enerjisini sağlıksız insana göre daha çok aynı konuya yöneltmesidir. Onun ele aldığı konudan başka düşüncesi ve problemi yoktur, zira. Bunun için olsa gerek; sağlığı, sıhhati cihanda en büyük devlet olarak gösteren devlet adamları bile olmuştur.
Elbette insanın sağlıklı olması ve sağlıklı kalabilmesi için gerçekleştirmesi gerekenler vardır.Sağlık,kazanıldığı zaman bir daha hiç elden çıkmayan bir şey olsaydı; belki sağlığı korumak için bu kadar yorulmak gerekmezdi.
..
Gıcık kaptığınız sevmediğiniz bir sürü olay ve bir sürü insan ile karşılaşmıyor musunuz sizlerde zaman zaman? ''Ooooo hem de o kadar çok ki aklınız dimağınız durur.'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Altı yedi milyar insan varsa şu yaşlı dünyamızda, altı yedi milyarda değişik karakter var demektir. Haliyle her insanı sevmek mecburiyeti yok, kendinizi zorlasanız bile olmayınca olmuyor. Çoğu zaman insanlara karşı ön yargılı olmamaya çalışırım, tanımaya çalışırım önce insanı, bir kaç davranışını gözlemlerim, esnaf olduğumuz için tanış olduğumuz insanlar çok haliyle...
Hani Tarkan'ın eskilerden bir şarkısı vardı ''Kıl Oldum Abi'' diye... Bazı insanlar gerçekten kıl ediyor insanı ve ben de onlara bu şarkıyı söylüyorum. Kıl oldum abi, kıl oldum amca, kıl oldum teyze, kıl oldum arkadaş. (Burada ki teyze, amca akraba olanlar değil tabi ki) Belki zaman zaman bana da kıllananlar olmuştur, olacaktır da, bunun önüne geçemezsiniz. Hiç birimiz dört dörtlük insanlar değiliz haliyle... Anlatayım bakayım size hangi insanlara niye kıl olduğumu, siz de belki bana hak verirsiniz. Böyle adamlara biz de kıl olurduk tanışsaydık eğer, dersiniz.
..
Birden emekli olunca, üzüldü gönüller
Erdoğdu Beyi hatırlayacak tüm sevenler,
İsmiyle yaşatılacak, ona has değerler,
Onun Telekom da unutulmaz emeği var,
Otuz yıl başarıyla kamuya hizmet etti,
Yöneticiliği ile örnek teşkil etti,
..
Gencim Ondokuz Mayıs 'da =
19/ MAYIS'DA GENCİM =
19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve
Atatürk'ün doğum günüdür,ulusal Egemenliğin,özgürlük
Ateşinin yakıldığı gündür.
..
Doğunula felsefesinin
En önemli
Filozoflarından olunulan Leukippos,
(MÖ 5. yy)
Hiçbir şey
Düzenilensiz olunuluşulunmaz,
Doğunuladaki her olunuluşulumda
..
Sigaranın üstünde,
İçme sakın,bak diyor.
Duman-duman-içinde,
Sağlık elden gidiyor.
İçki-sigara-kumar,
Ne demişler öldürür.
..
Giyim konusunda bildiğim her şeyi babamdan öğrendim; erkeğin de aynı bir kadın gibi güzel kokması toplumsal görgü kurallarını bilmesinin işaretidir sözü hala yankılanır kulaklarımda.Günde iki kez banyo yapılması ve sabah işi için akşam eşi için traş olunacağı gerçeğini ilk ondan öğrendim ben.
Renklerin uyumunu kravat takmanın asaletini çorap renginin kemere uyması gerektiğini nasılda güzel anlatırdı bana.Güzel uyumlu ve temiz giyinmenin insanın önce kendine olan saygısı sonra yaşadığı topluma olan saygısıdır derdi de başka şey söylemezdi.
Canım babam şimdi zaman değişti ben tüm bunları bilsemde torunlarına öğretemiyorum,yeni nesil darmadağınık pantolonlar ha düştü ha düşecek sanki kemer kıtlığı var piyasada.Çorapsız tımbırlendler çok moda, yeşille mavide siyahla beyazın uyumunu bulmuşlar, renklerin bayanı erkeği yok artık.Rahatlık ön planda moda denilen kavram beyinleri yıkarcasına heran karşımızda yakışanda giyiyor yakışmayanda moda ya...
Yıllar önce yeşil eteğimin üstüne kırmızı buluz giydim diye nasıl kızmış beni sinemaya götürmemiştin.Şimdi renk cümbüşü giysiler,hani fena da değiller
ya gözüm alıştı ya zevklerimi kaybettim belkide yılların kurallara uyarak yaşama şekline bir başkaldırı bu beğeni.
Biliyormusun kot pantolonun üstüne takım elbisenin ceketini giyiyorlar Sen bana kot pantolonla spor gömlek giyilir demiştin ayağına da spor ayakkabı giy kızım derdin.Şimdi takım elbisenin altına kocaman botlar giymek moda
Hatırlıyorum da Cumhuriyet bayramı balolarında uzun gece elbisesi giymen gerekir derdin bu günün anlamına uysun diye.Şimdi böyle balolar çok azaldı üstelik gece elbisesi giyen de yok
..
Öldürmek spor mu da, modern av tüfekleri?
Masumu aldatmada, birçok kin yöntemleri…
Bir papağan türü var, mavi boyunlu bir kuş,
Ara tür papağanı, şimdi nesli yok olmuş…
…
(2009)
..
Aynı hava aynı spor, haberler bu, değişmez,
Kaset dünden konulmuş, yenisi hiç eklenmez…
Tekrarlamalar sıkar, gerginlikler çıkartır,
Hakikat karalanır, batıl alkışlatılır…
(2009)
..
Zevk, spor ve bir eğlence, üstüne ekletilir…
Et, yağ, tüy, deri, derken, bir nesil tüketilir.
Dişi, erkek demeden, yavruya hiç üzülmez,
Yapılan katliamdır, merhamet beklenilmez…
…
(2009)
..
Bir kahkaha atamadım
Hayatımı yaşamadım
Mersedeslerle gezip
Villada yatamadım
Bahçıvan uşak ahçı
Temizlikçi yardımcı
Korumalar şöförler
..
Spor haberlerinden de başka bir konusu yok,
Din, bilim anlatılmaz olsa da izleyen yok…
Şahsımız sıkılıyor, ümidi de kalmadı,
Beklentilerim vardı beklemekle aldandı…
(2009)
..
Bol spor haberleriyle hava durumları var,
Aralıksız, üst üste, utanmaz tekrarlarlar…
İçerik dersen aynı lüzumsuz laflar ile
Hem oyalarlar hem de sıkarlar bile bile…
(2009)
..
Yalnız sporla değil, bu iş başka şekilde,
Katmayın katkıları, zayıflatın nesli de…
Bunlardan bahsedilmez, spor yapın denilir,
Hareket zorlaşıyor, bedene bu zor gelir…
(1996)
..
Şuurun aydınlanır,
Yüzüne de nur yağar,
Beden için özel spor,
Miraca varır ruhlar…
(2012)
..
Sındırgı Yağcıbediri; Bir Halıdan Öte Bir Kültürün Adıdır
SINDIRGI YAĞCIBEDİRİ; BİR HALIDAN ÖTE,BİR KÜLTÜRÜN ADIDIR..
Balıkesir ilinin, Dursunbey’den sonra ikinci büyük coğrafyaya sahip ilçesi Sındırgı,dır 140 km’lik bir çapa sahip. Ova da olan mahalleler olduğu gibi, dağ bölgesinde bir geçit özelliğine sahip olan yerleri var. Sındırgı zengin bir kültüre sahip. Burada Yağcıbedir yörükleri kadar, Karakeçili, Çetmi yörükleri var. Bu yörüklerinde her birinin ayrı kültürleri var. Bu yıl 16.kez düzenlenen Sındırgı Yağcıbedir Halı, Kültür ve Sanat Günleri festivaline sındırgıya gittim...
Sındırgı’nın 3 bin yıllık bir tarihe sahiptir,Orta Asya’dan buraya göç etmiş olan Yağcıbedir yörüklerinin dokuduğu halının,
ismi yağcıbedir halısıdır..Orta Asya’dan buraya göç etmiş olan Yağcıbedir yörüklerinin dokuduğu; yağcıbedir bir halıdan öte kültürün adıdır. Yağcıbedir, yay yapan beylik. Osmanlı’da ordunun yay ihtiyacını karşılayan beylik veya aşiretin adıdır. Bugün Türkiye’de beş tanesi Sındırgı, bir tanesini Bigadiç’te, dört tanesi Bergama’da, sekiz tanesi de Dikili’de olmak üzere toplam 18 tane Yağcıbedir köyü bulunmaktadır. Sındırgı ve Bigadiç’te bulunanlara erkek tarafı, Bergama ve Dikilide bulunanlara da kız tarafı adı verilir.Yağcıbedir halısının eskiden üç bin tezgahta dokunduğunu ancak günümüzde bu sayının üç yüze kadar düştüğü söylenmektedir.El dokuma halısının pazarının bulunduğu ve her hafta cumartesi günleri kurulduğu tek yer Sındırgı’dır.Sındırgı da Şuana kadar dokunmuş en büyük Yağcıbedir halısı 12 metrekaredir ; Balıkesir ili Ayvalık ilcesi Cunda(alibey adası) adasındaki Milli Eğitim’e bağlı uygulama otelindedir.. Yağcıbedir halısının ortasına da Milli Eğitim’e bağlı uygulama oteli logosu yapılarak değişik bir ilke imza atılmış..3 Eylül sındıgı,nın düşman işgalinden kurtuluş tarihidir,katıldıgım festivalde; 3 eylül 2014 Çarşamba günü güreşlerle başladı,etkinliklerimize, daha sonrada fener alayı ve konserle devam etti. festivalin İkinci gününde yerli yabancı konukların gösterileri yapıldı, buyıl folklor ekibleriyle beraber Bulgaristan, Hindistan, Romanya, Gürcistan, Makedonya, Kazakistan, Yunanistan, Sibirya Şor Türkleri olmak üzere toplam 8 yabancı ülke ekibi katıldı.buna mukabil Sındırgı’da yapılan etkinliklere 3000 kadar yerli ve yabancı konuk geldi. Böylelikle hem Sındırgı, Hem de Türkiye tanıtılmış oldu.
..
Spor haberleriyle bol hava tahminleri kat,
Kısa aralar ile kimse bulmaz kabahat…
Başlar hep yere eğik, olmuşuz birer geyik,
Ortada tek haber yok, beklentiye yenildik…
(2009)
..
Batı ve Afrika
Batıda…
Yüzlerce, binlerce insan
Kurtulabilmek için fazla kilodan
Yemeye başlar bol bol “light” gıdalardan
Tabii ki böyle kurtulamaz şişmanlıktan
..