Soğuk bir kış günü:
Tovır’dan seker, pilaza’dan iner rüzgâr
Lodos poyraz neredee?
Arabalar balık gibi akar iken caddede:
Şişli girişi
Trafik ışıkları
Ve yaşlıca bir dede.
..
Hep bir umut içinde....hayatımı değiştirecek...
O babacan iyilik meleği yaşlı amcayı...
Bekledim durdum bir sokak köşesinde.
Lüküs arabasıyla bana çarpıp...
Hastane masraflarımı karşılamasını...
Muhteşem köşkünde birkaçgün misafir etmesini...
Sonrada....
..
Sen gelmeden hazırladım evi
Odanı, kıyafetlerini
Sevdiğin yemekleri
Kıyafetlerini ütüledim saatlerce
hepsi jilet gibi oldular elim kesildi.
Seni beklerken
..
İstanbul’un en güzel çocuğu
Benzer mi hiç öbürlerine?
Beşiktaş’a,Taksim’e,Eminönü’ne.
Çok oynaktır onlar
Bir dakikaları diğerine uymaz.
..
Haydi
Bir şeyler yapın
Pencereden bakın
Sokağa çıkıp oynayın
Topaçla
topla
çelikçomakla oyalanın
..
Bir kenara sinmiş ağlıyordu. Göz yaşları iplik gibi akıyordu yanaklarından. Ağlarken, iç çekişi, çocukların oyun oynarken çıkardıkları seslere karışıyordu. Emine’ nin hıçkırıklarını kimse duymuyor, görmüyor veya görmek istemiyordu belki de.
İçinden isyan ediyordu. Kahrediyordu kaderine. Babasızlığına… Fakirliğine…. Her şeye isyan ediyordu. Sessiz feryatlarını kimseye duyuramıyordu nedense.
O mu istemişti böyle olmasını. Ona kalsa ister miydi? İstemezdi elbet. İki odalı, derme çatma, barakalarında en azından, bacaları tütüyordu. Kapılarını kilitleyip, korkusuzca uyuyorlardı anasıyla.
Babasını çok az hatırlıyordu. Hayal meyal, boz bulanık hayaller içinde. Sonra birden bire ortadan kaybolmuş, bir daha da gelmemişti yanlarına. Çocuk aklıyla, ara sıra soruyordu. Anası da o zamanlar, yaşlı gözlerini saklar, başka tarafa bakar, ona başka şeylerden bahsederdi.
..
Ata bin gel olmazsa tirene otubüse uçaga
Ne bulursan gel uzak görme buraları gel
Alıştığım nilüfer soluğuna ellerinin soğukluğuna bin
Yelelerine sarıl sarı atın ya da otubüsteki mavi benekli koltuğa bin gel bana
Söz vermezsin biliyorum gelemem dersin
Yıldızımıza bak takip et o getirir seni bana
..
Kuruyan topraklardı belki,
Yağmur sonrası kokusuyla anıların içine sürüklercesine kızıl..
Tan ağarırken bulutlarla kucaklaşan güneşin süzüntüleriydi
Ve alacakaranlıkta umutla şafağı bekleyenin gözleri..
Kan kırmızısı..
..
Öyle ahım şahım
Hani,Yakışıklı biri değilim
Bir mavi gözlerim var
Dikkat çekiyor
Boyum 1.85
Kilom 75...Biraz değişiyor
Atletik yapılı
..
Artık ortaokullu idim. İlkokuldan ve her nekadar renklerini sevsemde, beni boğan o beyaz yakadan kurtulmuştum. Bir an gelir takmamak için onu, koparırdım iliklendiği düğmesini ve spor ceket gibi giyerdim ya; geçmişti ogüzel günler.
Şimdi gri pantolon, larcivert ceket, beyaz gömlek ve larcivert kravat takıyordum. Kendimi büyümüş gibi hissetsemde, her derse ayrı bir öğretmen gelmesine alışmam uzun sürecek gibi gözüyordu. Değişimlere alışmam öyle kolay olmazdı, o zaman bile.
Babamda Tekirdağ’a tayin olmuş, eve sadece hafta sonları geliyordu. Yalnızdım.
Hayatımın 10 yılına damgasını vuracak olan “Yalan Rüzgarı” dizisi başlayalı 1 yıl olmuştu bile ve annem bıkmadan her akşam saat 6 dedimi, TRT2’de onu seyrediyordu.
..
Sairdi yazardi
muzisyendi bestekardi
Spor yapmasa da
Spordan anlar
Bizim kulupte yoneticilik yapardi
Ticareti sevmese de
Ekonomiden anlar
..
Yıllarca böyle başkan görmedik,
Kalmadı hiçbir yer eli değmedik,
İskenderun çehresi oldu turistik,
Mete aslan senin olsun başın dik.
İskenderun sinekten yatılmaz idi,
Her taraftan çöpten geçilmezdi,
..
Çocukluğum...
Çocukluğumu verin bana...
Neden aldınız misketlerimi! ?
Rüyalarıma bile giren kırmızı bisikletimi...
Ne güzeldi düdüklü şekerim bitince bile beni eğlendirebilen...
Neden çamura attınız şekerimi! ?
Çatıyamı sakladınız ışıklı spor ayakkabılarımı...
..
Tarihten ders alalım
Kendimize sahip çıkalım
Övünerek geçmişimize bakalım
Dünya tanıyor bizi unutmayalım
Saygısızlık var Ceddimize
Sahip çıkalım memleketimize
Tarih seslenmeden bize
..
Bugün çok hüzünlüyüm.Aklıma geldi çocukluğum.
Bir iç çekişle yürüyorum kentin ıslak zemininde.
Ve hatırlıyorum,ilk ayakkabımı.
Hatırlıyorum naylon çizmemi nekadarda soğuktu.
On yaşımda ilk bez sporlarım.
Okul aile birliğinin kararıyla giydiğim kırmızı iskarpinler.
Sonrada 23 nisan çocuk bayramında giydiğim çarıklar.
..
Nazilli Belediye spor
'Nazilli Belediye Başkanı Esat Ergüler'e ithafen.'
Siyah beyazdır renklerin
Semalara yükselsin.
Pamuk,incir,ceviz,kestane diyarı
..
Ben...
Uslanmaz ben...
Ben hiçbirşeyi sevmedim
Seni sevdiğim kadar.
Demedim aşkını nüfusuma geçirdiğim günden beri
Unut gitsin onu,boşver gitsin.
..
Orta yaslarda biriydi
hep sessiz durgun gibiydi
kimsesizin tekiydi
bir kis zamaniydi
her yer ayazdi
hic bir zaman yüzünü asmazdi
Cuma günü önemli olan Namazdi
..
Okyanusları, boğazları, dağları aşalım
İkibin sekiz etabını İstanbul’ da koşalım
Altın, gümüş, bronz madalyalarla çoşalım
Şampiyonluklar için Avrasya da buluşalım.
Dünyanın incisi altın boynuzlu İstanbul’da
Kucaklayalım yarışanları 2008 yılında
Asya, Avrupa, Amerika, Kanarya adaları
..
Bir şeyler yapasım var
Ben de pek bilemedim ne yapasım var?
Sanki böyle yapılmaması gerekenleri yapasım var…
Yani böyle üstü açık yatasım
Yataktan ters tarafımdan kalkasım
Tuvalete sağ ayakla giresim
Yüzümü yıkamadan kahvaltıya oturasım
..