-Merhaba asker
-Sağol
-Nasılsınız
-Sağol
-Rahat.....
Postallarım o kadar ağır ki
..
Bizler yokken onlar vardı evrende
Sayemizde yok oluyor hayvanlar
Şöyle bir bak kaldılarmı çevrende
Sayemizde yok oluyor hayvanlar
Arenada hep güreşe başlarlar
Oley deyip boğaları şişlerler
..
Coptan kaçan topa, popa sarıldı,
Deha çoluk çocuk kıl oldu abi.
Diskotekler doldu morfin verildi,
Eve geldiğinde dul oldu abi.
Kültür sayılıyor ohalar çüşler,
Kültür dersi verir esrarcı keşler,
..
I-
Korkuyorum, korkularımdan ve uykularımdan
Açıkça bana tehditler savuruyor zaman
Her ezan vakti gökyüzünden yükselen
Ya bir te'dip nidası ya bir feryad-ı felah
Nerdesin sen, nesin sen içeriğinde
Üstü kapalı anlamı açık tehditler
..
Çocukluğumda köpeğime,ineğime
Gençliğimde aşıma, eteğime
Dadandın be dadandın.
Kene! Kene! Şiştin kan eme eme.
Gözlü kene, gözsüz kene
Kim girdi kılığına gene?
Kırım’dan mı geldin, Kongo’dan mı?
..
Burada farklı bir şey denemeye çalıştım arkadaşlar. Aynı olayı hem Aşk hem Manık açısından yazmaya çalıştım. Aynı hikaye, iki şekilde yazıldı. Umarım beğenirsiniz.
AŞK
- “Güvenmiyorum, sana güvenmiyorum.” diye bağırdı genç kadın … Gözlerinden yaşlar süzülürken ve her an bir daha dönüşü olmamak üzere kapıya bir adım daha yaklaşırken, avazı çıktığı kadar bağırıyordu. “Sen ve ben … biz … başaramadık … her şey bitti.”
- “ Ama neden? , Ne yaptım ben güvenini sarsacak? Ne yaptım? ” diye inledi adamın dingin sesi …
..
Toplumlar, tarihte, ilk emek ürününü biriktirişle, yani toplum: insanın hüner yoğun, aletsel üretiminin ortaya koyduğu bir şekilleniştir. Akabinde bu hal, insanın emeğine sahip oluşunu doğurdu. Bu da, özelleşmeyi (özel mülkü) zorunlu kıldı. Yani toplum; insanın hüneri ile nesnelin yasallığını birleştirip, insanın soyut bilmesi ile pratik kılma yeteneğinin, sarmal üretim ilişkisidir.
Toplumsal yapı da, halksal yapıyı belirleyerek, halksal yapıyla dışsal, ama yan yana, birlik içinde hareketle, hemen organik ilişkiye girdi. Bu birlikte hareket, otoritenin sınırlıkları iledir. Otorite (anayasa-toplumsal mutabakat) , bir toplumsal düzenleniş, bir nesnel oluştur. Otorite yapılan ilke maddenin biri de, din ve devlet işinin ayrı ayrı gözetileceği gerçeğidir. Bu anlayış, dini işin, ait olduğu alana, yani halkın uhdesine bırakılmasıdır. Dinin toplumsal yapıya karışmayıp, toplumda ön görülmemesidir. Dinin toplumda etkin kılınmaması laikliğin otoriter tutumudur. Bireyler ve yöneticiler, kamuda, toplumda, işlerine dini kanaatlerini ve anlayışlarını karıştırmayacaklardı, o kadar. Halk içinde din anlayışlarını diledikleri gibi yaşayacaklardı. Toplum aklın işletileceği, akıl ilkelerinin geçerli olduğu (laik) alan olmuştu. Toplumsal yapıda din kuralının geçerli olması demek, sömürü düzeninin dinleşip, ilahi bir havaya sokulması demekti. Eylemleriyle güvenilir olamayan insanlar, dinsel görüntü ile bunu sağlayacaklardı!
Bu, toplumsal sözleşmenin (otoritenin) : bu kurucu iradenin; içinde halk da vardır. Halk süreçte gerektiğinde, bu otoritenin inşası için savaşım vermiştir. Bu nedenle halk iradesi, geçmiş aslilikle, şimdiye de şamil edilir. Bu halk iradesi otorite; üç erke güçler ayrılığı ile ilke olaraktan yetkilenme dağılımı yapılmıştır. Bu yetkileme, kaynağını anayasadan alır. Halk iradesi bu üç uygulamanın birlikte işleyişi ile soyut olarak gerçeklenir. Mevcut halk, cari otoritenin yetkilenesi ile parlamentoyu seçer, ya da parlamentoya seçilir. Halkın seçip seçilmesi, ne bir hak, ne de özgürlüktür. Yani her hangi bir yönetimi oluşturmak için ille de böyle bir yapılaşma şart değildir. Toplum bireylerinin kurumlarında bir yönetme ve görev dağılımı ile özel yönetilişe katılım vardır. Bu hak ve özgür oluşu sağlar. Esasen toplumun ilişkilenişinden tamamen habersiz olan geniş halk kitleleri vardır. Bunların yönetime aks eder oluşu tartışmalı olmalıdır. Halkın bu pragmatık yetkilenmesi bir zorunluluk ve bir bağımlılık değildir. Sadece yetkili kılınıştır.
Yönetim parçalı, bölüşürsel, sorumlulukların koordine denetilme sorumlulukları ile gerçekleşir. Bu da şöyledir: Yargı, yürütme, yasamadır. Realite ve teamül olaraktan basın halk koordine oluşumu ve etkilemesi, sivil toplum kuruluşları etkilemesidir. Paylaşımlı yönetsel yapı, asli unsurların, toplumu düzenlerken, toplumsal sözleşme denen yaptırımını otorite olarak belirledi. Böyle bir bölüşürlü yapıda halk o andalıkla zaten olamaz. Bu ehliyetin organizesidir. Halk burada sadece icrayı seçer. Kurumları çıkarsal olarak hayati bilen halk, buraların eylemlerine destek Ya da köstek olarak, kurumlar eli ile yönetimde soyut olarak kendini gösterir. Etkileri çok çabuktur ve koordineli olursa belirleyici olur. Yasalar dâhilinde.
..
Sen asırlarca aynı kin, aynı nefreti kus,
Ben aynı velvele de “YURTTA SUS CİHANDA SUS”
Sırtımız minderde, belimizi kırmakta el.
Oysa sloganımız “BİR TÜRK DÜNYAYA BEDEL”?
Tembellik bizde, hem ekmek teknesine söven.
Hani parolamızdı “TÜRK ÖVÜN ÇALIŞ GÜVEN”?
Ecdada söv, gâvuru öv, temenna çek önünde
..
Mavi gökte süzülen- hür esen şanlı bayrak
Canlar kanlar verildi- kurtuldu aziz toprak
Senin için varımı-söyle sana vereyim
Bütün güzellikleri-senin için sereyim
“Bayrak benim Bayrağım-Sancak benim Sancağım
Atatürk sayesinde-hep kurtuldu toprağım”
Gülsün insanlarımız-coşsun çocuk ve gençler
..
sana inat öleceğim
sana inat senibn güzelliğine
ve lale bayramından güllere
ve yasanmamış hayallere inat...
senin en arzulu, en guzel cağına inat
kahkahalar atarak öleceğim
..
Banyodan çıktığımda oteldeki butiklerden en seçkin kıyafet modellerinin beni beklediğini gördüm aralarından spor olan bir takım seçtim ağam dayanamayıp,hepsini al yosun diye konuya giriyor.
O hüzzam bakışlarımla yeşil huzmeler yolluyorum bakışlarına alaycı bir tebessümle.
-Tarzım değil bunlar yarın bakarım şimdilik yemek için bu yeter hawal
-Dediğin gibi olsun yarın Ekrem’in hanımını da alırsın bi de şoför dilediğince alışverişini yaparsın hemi.
-Bree yarr izin ver hazırlanacağım bilesin ki alış verişe gelmedim,senle olmak işim sen.
Alelacele giyiniyor hafiften de makyajımı yapıyorum sonra havluya sarılı uzun/bukle saçlarımı jöleleyerek omuzlarıma atıyorum,ağam gizli bir öfke ile yaklaşıp topluyor saçlarımı.
-Kız salma bu saçları nazara gelecen,hemide benim bilen nazarım değecek.
..
Bugün günlerden Cuma kızım için Osmaniye’deyim,
İçimde hüzün de var sevinçte tarifsiz hayallerdeyim,
Saat sabahın dokuzu ben okul çıkışını beklemekteyim,
Sen benim dünyam hayat kaynağımsın ECE…
Saat 15 gibi saati beş sanıp seni almaya geldim,
Okulun bahçesinde öğretmenlerine senden bahsettim,
..
Ben senden önce de çok geceler yalnızdım
Ama bu kadar koymazdı
Bu kadar uzun olmazdı geceler
Yıpratmazdı böylesine
Yalnızlığı umursamazdım
Bir kitap alırdım elime
Yada Fatih dinlerdim
..
Aman dostlar bu nasıl iş
Zam üstüne zam geliyor
Bozuk düzen alış- veriş
Suya bile zam geliyor
Her gelen gün dünden beter
Kömür ister,odun ister
..
Demokrasi adına gibi bir tanımlama, belirsizliği koruyan bir tanımlamadır. Örneğin; 'Ayşe ve Ali adına, kamu alacaklarından doğan haklar nedeni ile'; bir talep girişmesi başlatılsa; bunun bir anlamı olurdu.
Çünkü, Ayşe ve Ali’nin bilinen bir som varlıkları vardır. Ve Ali ile Ayşe’nin kendi somut olan toplumlarıyla da somut bir ilişkisi vardır. Demokrasi bu anlamda somut bağıntılı toplumsal olacaktan talep eşilir, bir hak arayışın, yol ve yöntemidirler.
Oksimoron, zıtlıklar olan hukuk, demokrasi, laiklik gibi kavramların çelişmeler entegresiyle, sistem dinamiğini bir arada işlev ve denge unsuru kılınmasıdırlar. Hukuk; sistem tutumlarını belirleyip, sınırlarken; demokratik tutumlarınız; hukuka değin olan bu sınırlanmaları ve hukukun belirlemelerini; hukuk ve laikliği yok saymazla, az az kemirir ve yumuşatır.
Ya da demokrasi hukukun kullanımını yumuşatırken, hukuk ve laiklik yok gibi davranmaz. Laikliğin kullanımı; bu iki yapının işleyişine karşı gibidir. Eğer laiklik uygulanmazsa hukuk ve demokrasiyi de ortaya koyamazsınız. Hukuk kişinin tekilci hallerine fazla parçalanamadığı için laiklik ve demokrasiye karşı hukuk biraz ceberut gibi olmaktadır.
..
Ben Sokakların Çocuğuyum
Ben sokak çocuğuyum; biçare zavallı,
Kimsesiz bir kadından köhne virane,
Bir sokakta pencelerinda camı olmayan,
Kapısı zorla kapanan bir evde doğmuşum,
Daha doğar doğmaz talihsiz madalyası,
Asılmış boynuma sokak çocuğu yazılmış,
..
DOKTORUN NASİHATI
Hastayı almış önüne nasihat ediyor doktor,
Beslenmek güzel şeydir, aranmaz konfor,
Bildiğin bilmediğin varsa, çekinmeden sor,
Sözlerime kulak ver, uygula canım dostum.
..
heklenmiş galiba aranan sayfa
çevrim içi olup erişemedim
yer yer ulaşsamda ben vindovs layfa
veb kem filan salıp görüşemedim
bu beni bunalım strese soktu
gözümden yaş yine sel gibi aktı
..
Hakikaten, çok görmüyorum,
Ancak, sadece acıyorum.
Ne yapsın, nelere başvursun,
Zavallı biçare kalmış!
Kızmıyorum, kızamıyorum,
Sadece hüznümü yudumluyorum.
Rejimin adını alan bir partinin,
..
Ortalıkta” alakanlar “saçılı!
Zalimin zulmü yürekler dağladı.
Mazlumunsa ahı ve Allah'ı var.
Zalimler zalimi,o bir y...di.
O zulmü, mazlumun gözyaşları ve ahı yakar.
Sıra bir gün gelirse sana.
..