Alışkanlıklarımın bir yanımın eksiklerini sundu.Aklımda kaldığım kadar aklım kalmış.Son bakışın kadar kalmış gözlerimin ferinde kalanlar.
Gözyaşının aktığı alıştım damlalara. Ünlemler besledim her damlana benzesin, her damlana karşı akıtmasın vicdanımı.
Pişmanlığa ördüm veballarimi. Güllerin kırmızılarını sunarken, içimin kanayışına misal oldu, içsel cümlelerime mesel oldun.
-Sözlerimin dinamitlerine bastı son sözcüklerin. Ayrılığını Hiroşima’ya atılan atom bombası süsünde üstüme attın.
-Oysa ben Hiroşima’ya karşı unutulmaz sevdamın zırhını çoktan giymiştim.
-Evet, doğrudur, çok ama çok yıkıldım.Yokluğunun atom sesinde kendimle çarpışan seslere teslim oldum
-Hiroşima kadar bitimleri oynayan aslanlarım öldü. Ürkek ceylanların doğumları, sevda sancıları azaldı.
-Düşlerimi sağan güzel yarınların yanına yamaladım sol yanımı.
Acıyordu bütün gerçek.
_Hesabı kapatılmış cennetinde atılan son Adem’dim. Adam olmanın verdiği zaaflar zarfında kapatıldım.Oysa hayat bir mektup yazmaktı.
-Yazıp yaşayacaklarım daha çoktu. Zarfını kapatan gidişin yapışkanıyla sorunlarım var.
-Sindiremediğim sinirsel demlerim var.İçinde çıkılmazsın duyu sokaklarında yalnızlığı oynuyorum.
-Vahimlerin vahasında kendimi arayışlar artar.Çöllere doğru, benlik kumların arasında kaybolur.
Meydan okuyuşumun sözcük aralarında kalan mazinin tortuları toplar beni.
Çırılçıplak bir karaya bürünmüş hüzünlerin yamacından kaçmanın yollarını ezberlerim.
-Bembeyaz bir kişiliğe teslim olurum.Mahremlerini sunan güzel duyguların Belkıs’ına giderim.
-Gönül bir saraydır.Ben orada gördüm kendimi.Kendime revalarımın adıdır Belkıs.Sen kozmik algılarımın Belkıs’ı.
Kavuşmaya kavruk aslan oluşum bundan.Bütünlerimi ütülemem bu tizden.
-Yakaladım en güzel düşleri.Gerçeğin gerdeğinde yaşamak istedim senli gerçeği.
-Bin bir gecemin öykülerinde yaşayan Şehrazat imgesinde derin anlamlar yükledim sana.
-Ceylanın teslim olmadığı aslan kovalamacısındaki öyküde buldum seni.
-Aşk aslanı kovalamaya devam eder. Ceylan, bütün hızını, ürkekliğini de katarak koşar.
-Bir uçurumun kenarına gelir. Uçsa, uçurumun dibinde bekleyen aç kurtlar, kalsa peşinde aslan.
-Çaresizliğin naçarlığını hesaplar, arkasındaki aslan sevinir onun durmasına. Kurt da aşağıda sevinir.Her iki durumda artık bir avdı.
-Gel gör ki ölüme yakın , aşka akın durumlarda akar her duygu.
Ve ceylan uçar; ama uçurumun yamacındaki dev ağacın üstüne atar kendini.Orada bir kartalın yuvasına düşer.
-Ölmez işte aşk, öldürmeyen Allah öldürmez işte.
İşte zekanın çantasından çıkardım bu öykümü.Sensin iki ayrılık arasında yaşamaya, aşka, belki yeniden bana kalan…
-Maskesini düşüren dünyanın sonu değildi yaşadıklarımız, ya da yaşamadıklarımız.
Kayboluş,kaybediş,ayıp ediş, sabrediş, yüreğin sızısında yan cümlecik olarak kalır bağrımın temel cümlesine.
Mecnun viranesini çölde bıraktı. İstanbul’a taşımış seven biri.
Gidip gördüm, yüreğime çok benziyordu. Leyla’nın yalnız gözleri, bir de sözleri vardı.
-Nemli gözleri senden alınma.Son sözlerin çok manidar.
Leyla:
-Ben bir’e gittim, sen bir’e geldin. İkimiz bir’de başka bir’i sevdik.
Mecnun:
-Aşk, hep bir’di ve sonsuzdu. Ama ayrılık bindi, milyondu, bütün hüzünlere okyanustu.
Ve bu sözleri yazarken sustum.Akli bir deryanın girdabında sana teslim olmuş sevgilerimin yazdırdığı bu manalar okyanusunda kendime ağladım.
-Kendime ağladım bu kadar cümle yazarken yanımda olmayışına.
Kayıt Tarihi : 14.1.2013 00:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/14/sozlerimin-dinamitlerine-basti-son-sozcuklerin.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)