Sözlerimi,
Kaynak sularıyla haşlıyorum ilkin
Öyle çıkarıyorum pazar yerlerine.
En çok,
Vakti bol olanlar,
Kadınlar ve çocuklar yanaşıyor,
Uzmanım diyenler,
Ara sıra uğruyor.
İriliği,
Rengi, kokusu konuşuluyor.
Cesur birkaçı
Her şeyi göze alıp
Tadıyor.
Neye iyi gelirin farkına,
Varan varıyor.
Küçük konuşmalar,
Yorumlar,
Boşluklar bulup büyüdüğünde
Gümbür gümbür
Çıkmaya başlıyor.
Kulakları seste olanlar
Uyanıyor,
Polisler, savcılar,
Etik kurulu üyeleri, din adamları,
Uzman çavuşlar,
Belediye zabıtaları geliyor.
Kimisi meraklı,
Kimisi aklı ve gönlü köpük dolu
Anlamayanlar da geliyor.
Cepleri açık,
Yürekleri fermuarlı insanlar da geliyor.
İnanmayacaksınız ama
O güne kadar
Bana selam vermeyenlerden
Beni savunanlar,
Göğüslerini fırtınalara açıp
Birinci hatta koşanlar çıkıyor.
Güldüğüm ve ağladığım için
Gözlerim yaşarıyor.
Bir ben biliyorum,
İyi ki de biliyorum.
Toplum önderi,
Provakatör
Ya da kötü niyetli biri olmadığımı,
Yani gri olduğumu,
Nedense herkesler beni
Ya kara,
Ya beyaz görüyor.
Usulca topluyorum haşlanmış sözlerimi,
Hengameden yararlanıp
Toprak kaplarına geri koyuyorum.
Dinlenip olgunlaşacakları
Tatlarının ve anlamlarının bilineceği
Başka zamanlara saklıyorum.
29.08.2012 08.10
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 31.8.2012 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!