Yazıyor…
Egzotik sevi söylencelerine ''devam! ''
Demiş psişik edisyonist
Ayırdında değildim yok oluş sendromunun,
Son dakika olarak manşetten geçmeseydi ajanslar
.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tek kelimeyle muhteşem...saygılarımla...
Düşündürmeye, araştırmaya yönlendiren anlam yüklü dizelerdi.
Her daim, en samimi dileklerimle alkışlıyorum yurtsever aydın, dost-şair yüreğinizi değerli hocam..
Saygı ile..
Ve, çok çok teşekkürlerimle..
Nerde yakarılar,sözler
Bir yandan cüz sürerken
Semaya kalkarken eller
Neden harama bakar ki gözler
Neden yalan tefrikalarda istiflenir ki bunca sözler
SN:Necdet bey.
Yüeğine,emeğine.kalemine sağlık.
Güzel şiirdi.
Beğeniyle okudum.
Kutlarım sevgili dostumu.
Başarılarınızın devamını dililyorum.
Sevgi ve saygılar sunuyorum dost kaleme......
Şairin kullandığı sözcüklerde insanlar için çeşitli anlamlar vardır; herkes beğendiğini seçer. (Tagore)
Diğerleri gibi bu şiirinizi de çok beğendim Necdet Ağabey. özellikle şu aşağıdaki mısra beni şah damarımdan vurdu;
'Acımak ne değin insanca bir duygu'
şiirleriniz;
onulmaz yaralarımızı,sevdalarımızı,hüzünlerimizi özgün ve yiğitçe bir söyleyişle/tavırla dile getirmesi bakımından, bu sitedeki şiir diye yazılan onca söz çöplüğünün arasından gözlerimizi kamaştıran pırıl pırıl ışığıyla durmaksızın parıldıyor, bilesiniz...
Eğrilmez kalemin, beş mevsim yağlı ola...
Egzotik sevi söylencelerine ''Devam! ''
Demiş psişik edisyonist
Ayırdında değildim
Yok oluş sendromunun
Son dakika olarak manşetten geçmeseydi ajanslar
Necdet Arslan
.......!!!... ??? ..(:- ı
ŞİİRLERİNİ OKLURKEN CEHALETİME ACIYORUM BİLİYOR MUSUN..
BİR SAĞNAK ALKIŞ....
Nerde yakarılar,sözler
Bir yandan cüz sürerken
Semaya kalkarken eller
Neden harama bakar ki gözler
Neden yalan tefrikalarda istiflenir ki bunca sözler
Harika şiirini severek okudum kutluyorum usta kalemi İlhamın bol olsun
Söz ola beri gele
Söz ola
Bir muamma bir çile
Söz ola ağaçlar gelmeli dile
Söz ola geçitler geçile
Söz ola rakı diye içile
Gecey bir avuç yıldız serpmiş ustam
Söz ola karanlıkları dele
Yok ama
Bu bir korku
Bu bir girdap
Bu şimdilerden ötelerde bir ütopya
Vay hece/cim
Gündüzcüm gececim
Acımak ne değin insanca bir duygu
insanca duygularla yaşama tebessümler sunan kelam çok hoş haftanın şaiir olarak selam ve saygılarıma her şiir kelamınızda yansıyan güzellik hocam yorumda sığ kalmadan esenlikler diliyorum.tam puan.
Nerde yakarılar,sözler
Bir yandan cüz sürerken
Semaya kalkarken eller
Neden harama bakar ki gözler
Neden yalan tefrikalarda istiflenir ki bunca sözler
İnceden inceye inci gibi işlemişsiniz üstad......saygılarımla.............
bu şiir adeta sanat eseri bir heykeli andırıyor. hani çok doludur içi ama gelen vurur giden vurur da bir türlü yıkılmaz olduğu yere..
kim bilir belki de şair sadece kağıda dokunmamış, gölgesinden yaşama bakarak gölgesizlere kapı açmıştır.
ey insanoğlu
şimdi aynaya bakabilirsin!
tebrik ve saygımla...
Bu şiir ile ilgili 82 tane yorum bulunmakta