Söz Kayseri'ye Yol Erciyes'e Düştü

Gelir canlar buluşur kon kafesinde
Her söz şiire döner son nefesinde

Dostların gülen yüzü çiçek bahçesi
Her biridir türünün gerçek akçesi

Hilton başın çıkarır kaleye karşı
Meydan altına inmiş kapalı çarşı

Gevher Nesibe gelir karşılar bizi
Tarihe ibret olur şahane gizi

Bir tarih buluşması Muhsin Subaşı
Ne olaylara şahit şu olgun yaşı

Seyyid Burhaneddin Hz duasın eder
Kayseri’de kasavet kalır mı keder

Geldi söz Kayseri’ye, yol Erciyes’e
Anlatılanlar döndü sonra piyese

Şahanedir Hisarcık yol verir kar’a
Doyulmaz olur varıp konan bahara

Üç güzeli bıraktım dün baldızlarda
Dinledikçe kayboldum ben yıldızlarda

Bir adamdan sayıldık verdiler değer
Hoş yaşamak bin ana değermiş meğer

Yürekler kıpır kıpır gördüm coşkulu
Allah da ihya eder birleşen kulu

Sıyrıl çık kefeninden can Anadolu’m
Bir sevda türküsünde yan Anadolu’m

Kayseri tarihini okurdu Şama
Çıkardı tebessümler coşkuyla dama

Doymadık hasret kaldık söze saza biz
Şu aldıklarımızı öze yaza biz

Yol bir veda busesi gece yarısı
Peteğe ballar koymuş gönül arısı

İnşallah Maraş’adır bunun darısı
Ola dostluk muhabbet boştu gayrısı

Yalnız dişi kurt erce çok cevahirdi
Gayretli ablamız Nur ayrı mahirdi

Hasan hep hayıflandı kırk kişi diye
Her sözüm ve satırım dosta hediye

Km 201105