açık havalı şu mavide bir sıkıntı var
ya beyazı eksik ya rüzgarı yılgın
yoksa unuttun mu unutmayı bile
göz kapaklarımın arasındaki sızıyı...
bana baktığında kendini görüyorsun
anılarımla acılarımın toplamıyla yoğruldum
sana bakınca kamaşan yüzümün kırışıklarını
çöl sıcağına tutulmuş kadar biçimliyim
nefesinle sevişmeliyim
bakışlarının yıkıcı vahasında...
hayal ürünü kaçışlarında avunurken gönlün
ayaklarını kan tutardı her uzaklaşmanda
yitirdiğin çağcıl bir imge olurdu
ellerimin bedeninde hayat bulma isteği
sakallarımda tırnaklarının cüzü
yazla gelen o ahenkli can çekişesi çelişki
gitmek bütün kalmaların ötesinde
kirpiklerimizin ayrılmadan önceki son uyumu...
uyuşukça rüyalara sığınmak arttırınca kederi
tembel şovalyelikler başlardı en açık sarılı sıcakta
şekere banılmış bir heyecanla açılırdı gün önümde
ama sensizlik yerinde sayardı an be an derinleşerek
evren bataklığında çırpınırken yanaklarımdaki yara
iki derin yara dudaklarınla dokunduğun...
soyunur ağaçlar birgün uğultusu diner yaprakların
saçlarındaki son dal parçasıyla diner düşsel yorumlarımın
sayrılı günbatımı korkusu
kuzgunlara hazırladığım yankısız yitik susuşumda susuşun
boşluğunu boşluğumda yağmalar toprağın doğal bereketi
beni yalnız bıraktığın yağmurlarda
zamana doyumsuz anılarımızla söyleyeceğim sonsuz
son şarkımı...
Kayıt Tarihi : 11.7.2011 00:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!