1. Soytarıya:
Mevsimler çok çabuk değişiyor sende,
Ve oldukça şiddetli geçiyor.
Baharı da, güzü de
Üstelik farklı yönlerden seni etkilemeye çalışan,
Hiçbir kuvvet fayda etmiyor
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Ben 29 harfin var ettiği döngüde yaşayan bir garip soytarı,
Sen soytarının günlüğü.
Kalemin hatırı da var be usta.
Tebrikler.
usta kalemınıze ve yuregınıze saglık saygılarımla
Yazsan yaz
Güzsen güz
Ne kuvvetli poyraz,
Ne etkili bir yağış,
Ne de pırıl pırıl güneş.
Değmi Yani? Neysen O Ol!
Kutladım sizi.
çok farklı ve bir o kadar da güzel anlatımdı.
paylşatığınız için teşekkürler.
şairim fırtınalar kopmuş iç dünyanızda çok güzel bir paylaşım yüreğinize sağlık kaleminizi kutlarım saygılarımla recep özcan çalışkan(mimozamsın)
Hiçbir kuvvet fayda etmiyor
Yazsan yaz
Güzsen güz
Ne kuvvetli poyraz,
Ne etkili bir yağış,
Ne de pırıl pırıl güneş
Birde,
Kelimelere sığmıyorsun son günlerde.
Ben 29 harfin var ettiği döngüde yaşayan bir garip soytarı,
Sen soytarının günlüğü.
BÖYLE SOYTARILIĞI BİZLERDE OLDUĞU MÜTTET SEVDALAR, TOPLUMSAL KONULARA DEĞİN TEPKİLERE CEVAP VEREBİLECEK YÜREKLER BİR ZAMANIN EVLADINA MİRAS KALACAKTIR ...
BU DÜNYALARI SAYGI DUYULACAKTIR BİR GÜN BİR YERLERDE ANILDIKÇA...
SEVGİYLE HAYRULLAH BEY
T.PUANIMLA : )
Sanat1.com
G ö k m e n
Okuyan için zor bir şiir.Yazan içinse daha da zor.Aslında genelde ilk anda algılanması,anlaşılması zor şiirler yazıyorsunuz.Bu sizin tarzınız olmuş.Bu şiirinizde de felsefik bir yaklaşım içindesiniz.Ve sanki kafanız biraz karışmış mı ne? Şiirin bazı yerlerinde mısralar uzamış bu da bana göre şiirselliği biraz geri plana itiyor gibi sanırım.Ama aslolan şairin ne düşündüğüdür o anda.benimki sadece bir algılama.Emeğinizi kutluyorum selam ve sevgiyle.
Güzeldi.Ayrık bir duyumsayış..En gerçek olanın açılımı..
Tebrikler..
kutlarım .
,
Biliyor musun?
Korkuyorum ben.
Nedenini bilmediğim bir korku var içimde.
Hayatla arama ördüğüm kalın duvar gün geçtikçe eriyor farkındayım.
Farkındayım yeniliyorum.
Sert çizgilerin var ettiği mevsimler,
Daha hissedilir.
İçime işliyor.
Birde,
Kelimelere sığmıyorsun son günlerde.
Ben 29 harfin var ettiği döngüde yaşayan bir garip soytarı,
Sen soytarının günlüğü.
Muhteşem bir final çok güzeldi kutlarım.
Bu şiir ile ilgili 46 tane yorum bulunmakta