Söylenceler 2: Yecüş – Mecüş

Yecüş – Mecüş Milleti

Çok alametler belirdi Kaf Dağının ardında
Alpler diyarında Semerkant ilinde Fergana’da

Hepsi de silahlıydılar Ahalteke atlarına bindiler
Dağlardan ovalara Deccalı yenmek için indiler.

Dünya onlara Yecüş Mecüş takımı dediler
Dünyanın başına başına bela gelmiş gibiydiler.

Evet Onlar silahlı küçük adamdılar ak tolgalı
Sırtlarında kalkanları ellerinde uzun mızrakları

Dağlardan küheylanlarla yıldırım gibi indiler
Adad adına Ceyhun ile Seyhun arasında belirdiler

Onlar için çok şeyler söyledi eski kutsal ayetler
Bazısına göre bela, bazısına göre Türktüler.

İlk kez Araplarla bu yecüş mecüşler karşılaştı
Çok savaşlar yapıldı,sonra bu iki ırk anlaştı

Çok kanlar döküldü Talas ırmağı kıyısında
Hesaplar görüldü Çinlilerle muhipler arasında

Çinliler gittiler,Çin seddinin arkasına gizlendiler
Yecüş Mecüş ırkı Küçük Asya’ya dörtnala indiler

Artık onları kimse tutamazdı,Allahın kılıcı oldular
İleri atıldılar,onlar hem Türk,hem müslümandılar

Bizansın önünden hızla geçtiler,Edirne’de eyleştiler
Eninde sonunda fethedip, Kostantinople’a yerleştiler

Yecüş Mecüş milleti Avrupayı derinden titretti
Avrupada ta Avusturya içlerine kadar gitti.

Atlarını Tuna boylarında sermeser otlattılar
Akıncılar her yana yaman ünlerini saldılar.

Yecüş mecüş milleti,Kuran ayetlerinde yer alır
Bir efsanedir,nesilden nesile namları anlatılır.

Dai, artık bu söylenceler antik kitaplarda kaldı
Bizim için derleyip anlatmak biraz zaman aldı.