Beşik taht, tabut tahta
Doğum bitti, mevt tabut tarafta.
Kaderim, anlıma yazılmış yafta,
“Bugün var, yarın yoksun” diyorlar.
2024
Kusuru; kin ve nefretini kusmasıydı.
Bana kızıp da, öfkesini kusmamalıydı.
Dilim öyle keskindir ki, taşı bile keser
Bamtelime basarsa, can derdine düşer.
2024
Yıllar; nal çakılmış bir at doludizgin.
Yaşlandıkça, yakışıyor bize ölüm.
Yaşı yetmişin üstü, hayatından bezgin.
Yaşadıkça tükeniyor ömür gülüm.
2024
Eli ağır sözü yalan olandan,
Balı acı üstü açık kovandan,
İri ve mor, tadı acı soğandan
Fersah fersah uzak dur.
2024
Kaç kişinin emeği var,
Benim yalnızlığımda.
Acep kimin rızkı var,
Senin arsızlığında.
2024
Parası yok, palası var,
Gidesi yok, kalası var,
Bilmediğim yarası var.
İçi boştur darası var,
Alası yok, çalası var,
Çok meraklı sorası var,
Kendi beyaz karası var,
Kapıları kırası var.
Orası var, burası var,
Her şeyin bir sırası var….
Haydi, gölgem kalk gidiyoruz,
Kimse kafakağıdı sormadan,
İkimiz de kovulduk saraydan..
Ya kal, ya gidelim buralardan..
2024
Kabrim de; mermer istemem,
İki üçken taş, birde asi başım.
Üstümde tavlı toprak, yeşil dal
Mezar taşıma da, “adsız” yazın
2024
Yanımdan geçtiğinde,
Kendimden geçiyorum.
İçince sarhoş sanma
Aşk şarabı içiyorum.
2024
Yanlış mı var, yanlışlık mı?
Kargaşa mı, karışıklık mı?
Tanışıklık mı, yılışıklık mı?
Çözülmüyor her nedense.
2024
Kayıt Tarihi : 22.7.2024 08:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!