SöYLE HÂKiM BEY! Şiiri - Yorumlar

Mücella Pakdemir
187

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Birkaç gram noksan doğdum n’edeyim
Eksik etek miyim? Söyle Hâkim Bey!
Erkekler arı da peki ben neyim?
Balsız petek miyim? Söyle Hâkim Bey!

Hikâyem çok uzun, kısa keseyim
Şöyle ortasından yağıp eseyim

Tamamını Oku
  • Zülfikar Karakoç
    Zülfikar Karakoç 31.10.2010 - 17:21

    hayatı umut ettiği hayallerini kurduğu mutluluk içinde yaşamayı planlarken umut ettiklerinin aksine istenmeyen bir hayat şeklini kendine yaşatanı adaletin temsilcisi olan hakim bey' e şikayet eden çok hoş nefis anlatımlı bir şiir okudum. sanırım şiire tat ve hoşluk katan okuyanı kendine çeken o ki;
    şiirin içindeki yaşamışlığın olması. tekrar siz SAYGIDEĞER MÜCELLA HANIMEFENDİYİ +10 tam puanımla kutluyor,
    saygılarımı sayfanıza bırakıyorum.

    Cevap Yaz
  • Barış Doğan
    Barış Doğan 21.10.2010 - 17:28

    bu da okuduğum şu son 4 şiiriniz içinde en kötü olanı.
    toplumsal mesaj her babayiğidin harcı değil tabii.
    özellikle bu kadar kısıtlı alanlarda.
    başarılar.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Taskanat
    Mustafa Taskanat 25.09.2010 - 23:34

    mükemmel tek kelime tam puan +ant selam ve dua ile

    Cevap Yaz
  • Talat Özgen
    Talat Özgen 24.09.2010 - 10:24

    Acaba neden ? Icinde yasadigimiz düzenin bir sonucumu,din ve dinler erkek dünyasina ne derecede tesir etmisler ? Benim vardigim sonuc,mesele Allah´a havale etmekle cözülmüyor,anlamli,duygulu toplumun aci bir yarasina basan anlasilir ,güzel bir dille anlatan siiriniz bunun ispati!! Kutlarim,son söyliyecegim,ne kadar aci ve cogu erkeklerin kabul edemeyegi sey ,kadinsiz erkegin erkek olamayacagidir,kadinsiz bir dünya dünya degildir !! Basarilarinizin devami dilegiyle esen kalin sevgi ve saygi ile Talat Özgen

    Cevap Yaz
  • Aydın Kizir
    Aydın Kizir 20.09.2010 - 12:58

    alkışlıyorum hem şiirinizi hem güzel yüreğinizi saygılarımla selamlar

    Cevap Yaz
  • Vecdi Murat Soydan
    Vecdi Murat Soydan 20.09.2010 - 09:29

    Toplumsal bir gerçeği çok anlamlı bir şekilde ve herkesin anlayabileceği sadelikte anlatmışsın şairem. Maalesef toplumun kanayan bir yarasıdır bu. Saygın kalemini kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 17.09.2010 - 17:15

    Kardeşim mükafatın en büyüğü aileden gelen sıkıntılara göğüs ermektir malesef ahır zamanı yaşıyoruz aman ablam tehlikeli sulara girme gönlüne toz konmasın tam puan

    Cevap Yaz
  • Erdal Sonuç
    Erdal Sonuç 17.09.2010 - 12:34

    herkesler birşeyler söyleyecektir eminim.. benim söyleyeceklerime gelince bence sen ..İNSANSIN..Balsız petek ,Dilsiz dudak ,Taştan dibek ,Yağlı kötek ,Panik atak ,Yorgun yatak ,Kuru çatak ,Dalda budak ,ne batak, ne de biteksin.. dedim ya İNSANSIN..sen utanma utansın seni bu hale koyan..böyle siir yazdırtan..bu siiri çok beğendim aynı duyguları paylasan belki milyon kadın var ama siz gibi dile getiremiyorlar.. tekrar tekrar kutluyor yalnız değilsiniz diyorum.. saygılar..

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur 16.09.2010 - 22:39

    Begenerek okudum tebrikler

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 16.09.2010 - 18:14

    BU KADAR UZUN YAZI OKUNUR MU?...
    SİZ BİLİRSİNİZ…
    İnsanlara çekebileceğinden fazla çile verilmezmiş.
    Kim bu çilelere katlanmak zorunda kalıyorsa, bilmem ki hangi açıdan bakmak daha doğru olur?.. Kimilerine göre, Eyüp misali denenmekte, sabrı ölçülmekte ve sonunda mutlaka gereken mükâfatı göreceği işaret edilmektedir. Kimilerine göre de, bu kadar cefanın, bu kadar eziyetin, bu kadar işkencenin bir insanın çekebileceğinden çok fazla olduğu, aslında çekmesinin hiç anlamlı olmadığı, çekmemesi gerektiği vurgulanır.
    Aslında sebep ne olursa olsun, hayatı çekilir de, çekilmez de yapan iki kişidir. İki insanın uyumu dünyayı Cennet’e, uyumsuzluğu Cehennem’e çevirir. Mademki öncelikle her şey iki kişi arasında olanlarla ilgili, o zaman ne diye ha bire salgı yiyen dibek, dilsiz dudak, dalda budak, kuru çatak veya batak olsun ki kadın?.. Hele hele şu zamanda… Aslında birçok şeyin çok zor olduğunu hepimiz biliriz ama devir eski devir değil dersek abartmış olmayız sanırım. Başvurulacak pek çok yer ver artık ülkemizde de…
    Her şey ilk adımı atacak cesarete bağlı. O ilk adımı bir atabilsek… Arkası çorap söküğü gibi gelir de… İşte asıl mesele burada. Cesaretli olamayışımızdan değil mi bu yaşananlar? Her durumda katlanılan işkenceler, adına ne denirse densin, sabır, fedakârlık, anlayış, gelir geçer, erkek değil mi gönlünü alırsın unutulur vs… gibi hayatı kabullenişler, sözde öğütler ve teselliler kadınlarımızı, kızlarımızı, analarımızı, bacılarımızı çaresizlikler içinde kıvrım kıvrım kıvrandırıyor.
    Aslında, bütün samimiyetimle söylüyorum ki, kadının tek düşmanı var, maalesef o da kadın… İsterseniz bana kızın, neyle suçlarsanız suçlayın beni. Her türlü ithamda serbestsiniz. Bakın, bir gelenekte(!) “kadın, insanın elinin kiridir, yıkarsın geçer…” diyen bir kayınvalide (sözde anne) oğluna bu anlayışı veriyorsa, bu anlayışla yetiştiriyorsa buna ne denir bilemem.
    “Eksik etek… Saçı uzun, aklı kısa…” benzeri sözleri erkekler mi söylüyorlar, yoksa bunları ve benzerini analarından, büyük kadın akrabalardan mı duyarak büyüyorlar?..
    Çocukların üzerinde en etkili olan anne değil mi sanki?..
    Kadınlarımızın cehaletinin bir yansıması bütün bunlar…
    Kadınlarımızın kadın olamayışlarının bir yansıması dersem, çok çok geniş anlamda, anlaşılırım umarım. Hep ayıp’larla, tu’larla, ne derler’le, fazlasıyla günah’larla, yazık yazık’larla büyütülen gençlerimizden ne beklenebilir ki?..
    Bir de erkek çocuklarının yetiştirilişini düşünürsek… Hem babanın tavırları, öğretileri, sözde verdiği en güzel terbiye ve hayata bakış, anlayış gibi bencilce, erkekçe tavır ve davranış kazandırmaları… Sen erkeksin vs… Erkeklere her şeyin mubah görülmesi, yaptıklarının hoşgörüyle karşılanması, erkekse her durumda haklı bulunması ve fazlasıyla baş tacı yapılması…
    Sonrasında ezen, acımayan, değer vermeyen, affetmeyen, küçük gören, elinin kiri, aklı kısa, anlayışının sonucu işkencelere dönüşen bir birlikteliğin yürütülmeye çalışılması…
    Yazık kadınlarımıza, kızlarımıza…
    Psikopat ruhluların da mutlaka bu hastalıklarından kurtulmaları gerekir, mutlaka psikologa veya psikiyatra gitmeleri gerekir. Bunu tırnak içinde belirtiyorum.
    EY ANNELER!...
    Çocuklarınızı insan olarak yetiştirin.
    Kız veya erkek olarak değil, iyi bir evlat, iyi bir fert, geleceğe güvenle bakan “YETİŞKİN İNSAN” olarak yetiştirelim.
    “YETİŞKİN ÇOCUK” değil, “YETİŞKİN İNSAN” olarak…
    Mücella Hanım, bu güzel şiirinizden, güzel dörtlüklerinizden ve sosyal bir yarayı, yozlaşmış, köhnemiş anlayışı yeren bu güzel yerginizden dolayı sizi gönülden kutluyorum.
    Şiiriniz çok güzel olmuş, özgün benzetmeler yerli yerince kullanılmış. Uyum da gayet güzel…
    Tebrik ve takdirlerimle…
    Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz bulundun efendim.
    Dostça kalın.

    H.ÇİFTÇİ - 16.09.2010

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta