Söyle ey ruh! ..
Kim doldurdu bu dağları heybeme
Yırım-yırım yollarımı yırtan kim
Hangi gölde ıslandı
Irmağımın eteği
Gün kantarında ömrümü
Kem dirhemle tartan kim? ..
Söyle ey ruh! ..
Kim kopardı gül dalından sesimi
Hasretimi ilk geceye yakan kim
Hangi kışlar donduruyor
Düşlerimin yazını
Gözlerine burgulayıp geceyi
Seher vakti penceremden bakan kim? ..
Söyle ey ruh! ..
Kim boyadı karanlığı gözüme
Her bakışta çözülerek yedi renge solan kim
Hangi avcı son ceylanı
Vurdu gönül çölümde
Beni sarıp sazımdaki tellere
Dilimdeki türküleri yolan kim? ..
Söyle ey ruh! ..
Kim bağladı yollarımı sonsuza
Düşüncemin ötesine düşlerimi çelen kim
Hangi rüzgâr son yaprağı
Kopardı can dalımdan
Ayağımın değmediği yollardan
Beni böyle yürüyüp de gelen kim? ..
Söyle ey ruh! ..
Kim yıkadı kefenimde suları
Şu yıldızsız gökyüzünü üzerime seren kim
Koparmaya kıymadığım
Ham meyveyi deren kim
Bin-bir ilki bir tek sona sarıp da
Benden önce mezarıma giren kim? ..
Kayıt Tarihi : 7.2.2015 17:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kim yıkadı kefenimde suları
Şu yıldızsız gökyüzünü üzerime seren kim
Koparmaya kıymadığım
Ham meyveyi deren kim
Bin-bir ilki bir tek sona sarıp da
Benden önce mezarıma giren kim? ..
Şairim gerçekten çok etkileyici
Ruha sorma içindeki kalbe sor
İçindeki bu merakı koyup da
Kainatı tanzim eden kudret kim?
Yokluğun karanlığını altı günde yok edip
Varlıkların nurunu erdiren var O da kim?
Beni benden sorup duran millete
İçinde ki ruhu bana veren kim?
TEBRİKLER ÜSTADIM
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Her seher anamı seyrederdim seccadesinde
Akça bir aydınlık süzülürken tepelerden
Ilık bir meltem dolardı odama
Bakardım seccadesinin üstünde anam
Uçan bir halıya diz çökmüş melek gibi
Alnı ak tülbendi ak
Alacakaranlıkta iki eli iki yaprak
Ya da iki kelebek gibi
Bir inleme uçuklarken dudaklarında
Giderek ağarırdı alnında şafak
Sessiz bir hıçkırık uçuverirdi ansızın
Kuş gibi çırpınan yüreciğinde
Çırpınan dilek gibi
Titrerdi parmakları titreyen aydınlıkta
Aydınlanırdı yüzü birden dolunay gibi
Duyamazdım sözlerini
Arada bir eliyle silerdi gözlerini
O gözler ki kirpiğinde yağmurlar dinlenirdi
O eller ki beyaz bir güvercinin
Kanatlarından düşmüş birer telek gibi
Ayaza kesen kış sabahlarında
Pencere camlarında donarken buz nakışları
Selam verirken benden yana
Üzerime örtülürdü sımsıcak bakışları
O titrerken incecik hırkasının altında
Ben onun şefkatini giyinirdim eynime
Sevgi sıcaklığında kadife yelek gibi
Her seher anamı seyrederdim seccadesinde
Ebedi giyinmiş ezeldi anam
Küçücük bir bedende dualar kadar büyük
Kabul olmuş dilekler kadar güzeldi anam
Sadettin Kaplan
TÜM YORUMLAR (4)