Çelimsiz yağmurlar ıslatıyordu saçlarımı
Yüreğime mübah kılındı bir bahar ölümü
Gözlerimin beyazı kızıla boyandı
gurub vakti vuruldu beyaz düşlerim
katli vacip oldu hüzne gebe gecelerin.
Bir ateş aldı kalan günleri
Bundandır is kokusu ellerimin.
Acıya zulalanmış dört duvar şahit oluyordu
Gözlerimin tuzunu yaralarıma bulayışıma.
Sonra, aşkın en kör halinde rastladı sana çocukluğum.
İnşası mümkün olmayan hayaller aldı başımı.
Musalla soğuğu taşıyordu bedenim sen dokunana kadar
Elmacık kemiklerimin nem kokusundan öptün sonra.
Sonrası güzellikler topyekûn yeryüzünden.
Şimdi güz bahçelerinin koğuşuna koşmak istiyorsun.
Sessizliği giyinip bir defni izlememi.
Diri diri, eze eze kendi cellatlığına soyunmana şahitlik etmemi.
İzin vermeyeceğim.
Şimdi saralım acıyan yanlarımız
Umudu kırıp azık etme kurda kuşa.
Bırakırsan ben göçerim bilinmezliklere.
Dilimin ucunda up uzun gitme.
Acı ilişse de bize
Bir elif miktarı gülümse sen.
Bir kişi yeter Dünyayı başka bir yer yapmaya
Ölümden caydım sende ben
Günü siyahtan ayırdım.
Aşkı mümkün kıldın sen
Soyadımı kendi rengine boyadın.
Berat Ebru YücelKayıt Tarihi : 20.2.2016 23:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!