Şövalyem Ve Leydim Şiiri - Mehmet Belen

Mehmet Belen
10

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Şövalyem Ve Leydim

Bir kadın vardı…
geçmişinde yaralar,
ardında unutmak istediği izler,
kırılmış aynalar gibi
paramparça anılar taşırdı içinde.

Karşılaştığı herkes,
bir parça daha eksiltmişti ondan.
Kalbine dokunan eller,
hep soğuk, hep hoyrat olmuştu.
Ve kadın,
geçmişiyle kavga ede ede
yorulmuştu.

Derken bir gün,
yoluna bir adam çıktı.
O da yaralıydı,
ama yaralarına inat dimdik duruyordu.
Kendi derinliklerinden öğrenmişti:
Dünde olanın dünde kaldığını.

Kadın,
onun gücüne, omuzlarındaki kudrete bakıp
fısıldadı bir gün:
“Benim şövalyem…”
Adam, bu seslenişin ağırlığını taşıdı kalbinde.
Ve gülümsedi:
“Benim leydim...”

O andan sonra
iki yaralı kalp,
birbirini kanatmadan sevmeyi öğrendi.
Ne geçmişin prangaları,
ne geleceğin bilinmezliği,
onları ayıramadı.

Kadın,
kendisini ilk defa korunmuş hissetti,
ama korunurken küçülmedi.
Adam,
ilk defa güçlü yanını gösterdi,
ama gücünü incitmek için kullanmadı.

Ve şehirlerin gürültüsünde,
zamanın telaşında,
bir şövalye ile bir leydi,
birbirine yaslanmadan,
birbirinin gölgesine düşmeden,
yan yana yürüdüler,
bir ağustos akşamında..

Çünkü öğrendiler ki:
Büyük aşklar,
geçmişin enkazından değil,
şimdinin sessizliğinden doğar.

Ve bazen,
tek bir söz yeter kalpleri mühürlemeye:
“Şövalyem…”
“Leydim…”

Mehmet Belen
Kayıt Tarihi : 20.8.2025 15:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


iki kırık, bir bahar olabilir...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!