Sosyal duyguların inşası, önce bir ara dönem inşasıdır. Başlangıçtaki totem meslekleri kendi grubuna, sağlama oluşa bir rahatlama getirmişti. Her hangi bir oluş, bildik tanımlamayla; "şişede durduğu gibi durmayacaktı". Bu rahatlıklar bir başka türden sosyal seçilim yasaları içine duygu oluşlarıyla da yansımıştı.
Solucan yiyen yabanıl gruba karşın; totem meslekli grup artık ne bulurlarsa yemenin de zorunluluğundan kurtulmuştu. Hatta solucan yemek totem meslekli grupça aşağılanır bir durum olmuştu. Totem mesleği sağlama bağlamında kişilerin birbirine bir bağlılaşmasıysa da; totem meslekleri doğa karşısında üretim olmakla, bir özgürleşmeydi.
İlk özgürleşme ve ilk kez özgürlüğü dile getiriş bu bağlamda tarih sahnesinde yürürlüğe kondu. Özgürlük bir üretim hareketiydi. Zorunluluklarla güdülmek yerine; zorunlulukları üretmek, zorunlulukları gerektirmek; zorunlulukları belli bir süre geciktirip, kontrol altına alabilmekti. Doğayı düşünceleri diyalektikti oluşla üretmek, özgürlüğün toplumsal hareket olmasının sonucuydu.
Bu özgürleşmeyle kısmen de olsa farklı tatların çekiciliğini tercih edebilir olmuştular. Yani totem meslekli grup, isterse solucan yeme sağlamasına zorunlu oluşla bağımlı olmaktan kurtulabiliyordu. Öyle ki bu tutumlaşmalar içinde yansımalara başlamalarıyla zaman geldi, bu başlanışlar sadece hoşlanılanı yemeye de süreçlendi.
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Yerde yürürken gördüğüm
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta