Sosyal devlet ilkesi Şiiri - Gürbüz Öztürk

İki çeşit sosyal devlet vardır:
1-Anayasalarında sosyal devlet olduğu belirtilenler
2-Anayasalarında sosyal devlet olduğu belirtilip bunu gündelik hayata yansıtan devletler
Durum böyle olunca bizim reel anlamda sosyal devlet olduğumuz elbette tartışılır.Gündelik hayata yansımayan,pratikle hiç alakası olmayan bir sosyal devlet düzeni.
Tabii devlet denilen aygıtın bunda kabahati yok elbette.Çünkü onun işleyiş düzenini kimlerin ne yönde tesbit ettiği malum.
Aslına bakarsanız sosyal devlet kavramı sol literatürün ürünüdür.Doğası gereği de bunu büyütüp geliştirecekte yine bu kesimin sorumluluğundadır.
Sosyal devletin gerçek anlamda karşılığını bulabilmesi,özgürce hareket edebilmesi,hareket yeteneğini maksimum düzeye çıkarabilmesi de ancak kendi toprağında mümkün olacaktır.
Sosyal devlet ilkesi kapitalist düzende toprağından koparılmış bir bitki görüntüsü vermekte ve ancak ne kadar gelişebilirse,bu sistem ona ne kadar hareket yeteneği verebilirse o kadar varolabilmektedir.
Peki kapitalist toplumlarda sosyal devlet ilkesi işlememekte midir; bizim ülkemiz hariç diğer devletlerde özellikle de avrupa devletlerinde tıkır tıkır işlemektedir.
Yine peki bu adamlar çokmu meraklı sosyal devlet ilkesine,değiller ama oranın burjuva sınıfı birşeylerin farkına varmış.Olası bir ihtilal eşiğinin sınırında yaşamak istemediklerinden ve böyle bir durumun eninde sonunda kendi varlıklarınıda tehdit edeceklerini bildiklerinden sosyal devlet ilkesine sahip çıkarak asgari yaşam standartlarını olabildiğince tatmin edici düzeyde kendi vatandaşlarına sunmuşlar.
Yani kapitalist düzenlerinin temeline sosyal devlet ilkesini yerleştirmeye gayret etmişler sol yelpazenin geliştirmiş olduğu bu kavramı bir anlamda sahiplenmişlerdir.Bu ilkeye hareket yeteneği vermişlerdir.
Bizim ülkemizde ise maalesef bu kavram bizim insanımız için hiçbirşey ifade etmemektedir.Günübirliğine yaşadığımız için neyin doğru,neyin yanlış olduğunu da bilmiyoruz.Dağıtılan yardımlar bizim onurumuzu zedelemiyor tam tersine sosyal devletin böyle birşey olduğuna inandırılıyoruz.Allah razı olsun diyoruz tamam.Oysa bizlerin bu durumlara düşmemiz sosyal devlet ilkesinin uygulanamamasındandır.
Sosyal devlet düzeninin olduğu yerde insanlara kömür yardımı yapılmaz çünkü o düzen zaten insanına hakettiği asgari yaşam standartlarını sunar ve insanlar kimsenin yardımına muhtaç kalmadan emeklerinin karşılığında kazandıkları paralarla yaşamlarını idame ettirebilirler.
Böylesi daha iyi değil mi?
Sizden çaldıkları paralarla sizleri birer oy deposu gibi görüp bunu istirmar etmeleri adeta lütufta bulunurcasına sözüm ona yardım etme çabaları (sanki kendi ceblerinden yapıyorlarmış gibi) çok doğru,faziletli ve erdemli bir davranışmıdır sizce?
Sosyal devlet ilkesine işlerlik kazandırarak sizlerin emeğinizin karşılığını vermek suretiyle'muhtaç olma'kavramını raflara kaldırsalar daha iyi değilmi,
ne dersiniz?