Sorma - Sor - Guneşa Şiiri - Mehmet Doku ...

Suretinden ışık ağan bir gök altında
Beş milyonuncu belki
Veya üç eksik, beşbin fazla...
Yani yine bir vucüdu giyindiğim bu son hayatımda
Ve bu kez 'homosapiens' formunda
Bir felaket geldi ki -sorma Guneşa-
Hem de A priori
Hem de Tabularasa:
Karanlıktan bir örtünün işbu ikisini
Se-çi-le-mez kıldığı bir yerküre akşamında
Zaten ikiyüz bilmem kaç kemikten oluşma
Kusurlu bir istasyondan sonra
Boynumun üstüne ancak kurulabilmiş bu başıma
Bir felaket geldi ki sorma -sorma Guneşa-
Thanatos'unu kucaklayıp önüme koyan o adamdan
O toplayıcı ana ile o avcı babanın oğlundan
Hırsızlama karın doyuran, o yasak meyveci soyundan
Zoraki aşırabildiğin bu uydurma çadırını gel de koruma!
Korudum işte!
Ey Guneşa -sen de insan gibi bakma Primat-
Ve bilimum neşriyat!
Hatta umum Kainat!
Ya da sor, sorun!
Nasılsa ayrışıp töz olacağım
Ve ben de sabırsızlandığımı soracağım:
'Kaldı mı ey topal Tanrı..?
Kaldı mı bana dayayacağın başka format? '