Sorma İkide Bir

Rakı Sevdiğim Gibi olmalı

Ahhhh ben ahhhh…
Ne kadar sarhoş bir gönlüm var!
İçtiğim tüm dudaklar niye geçici sarhoşluk yaratıyor?
Niye öptüğüm bir dudak, rakımın verdiği sarhoşluğu veremiyor?
Olmuyor işte! arkadaş…

kaç zaman geçti, hatırlamıyorum.
ama özlem katlanarak büyüyor içimde,
ve her yudumda sen varsın bu varoş yüreğimde,
Arkadaşım FURKAN diyorki, çok içiyorsun be reis,
bilmiyor ki her yudumda seni tadıyorum,
nasıl içiyorsun diyor bana öyle sek,
ve anlatmaya başlıyorum ona;

Rakıyı sek içeceksin arkadaş,
rakı dediğin berrak olmalı, sevdiğimin teni gibi.

sakinin rakıyı özenle kadehe doldurduğu gibi,
ben de sevdiğimi yüreğime doldurmalıyım, en saf haliyle,

Öyle su, buz katmayacaksın rakıya,
rakının sıcaklığı kalbine işlemeli arkadaş,
bir meleğin gözlerini gördüğünde, kalbinin ısındığı gibi ısıtmalı seni.

ve rakıya baktığında, o altın sarısı tonu görmelisin,
aynı sevdiğimin saçları gibi,

ve rakıyı yudumlamadan önce, bir nefes içine çekmelisin,
sevdiğim gibi kokmalı lan rakı,
sevdiğimin kokusu gibi sarhoş edebilmeli beni,

ve dudaklarımı ıslatırken rakı,
sevdiğimin beni öpüşü gibi şehvetli olmalı,
öyle hemen yudumu bitirmemeli,
yavaş yavaş akmalı boğazdan, yüreği yakarak!
sevdiğimin beni aşk ateşinde yaktığın gibi.

vesselam rakı sevdiğim gibi olmalı işte,
içtikçe içesi gelmeli insanın,
ve aşkından sarhoş etmeli,

öyle kalmamalı bir kaç kadehte,
büyükler devrilmeli masada,
egolarımızı, yalanlarımızı devirdiğimiz gibi.
koyu bir muhabbet sarmalı masayı
yüreğinin yüreğimi sardığı gibi.

ahh be FURKAN!
açtın konuyu dağladın yine yüreğimi,
oysa bazı kelimeler dile dökülmemeli,
acıtıyor lan işte!
nedeni yok,
sorma ikide bir,
sadece acıtıyor…

Hadi FURKAN , ben kadehimi,
dudağını hiç tatmadığım sevdiğime kaldırıyorum.
ŞEREFE…