Gençliğimin hicrânı, sevdamın tamahkârı!
Nûh’un kavminden kalan, pişmanlığın damarı;
Gök renginde saldığın azâba esir kaldım,
Zülüflerinden geçtim ahûzarında yandım.
Yürüdüğün düz yollar kıvranarak ağlaşır,
Servi boylardan sızan ölüm esrarı mısın?
Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Devamını Oku
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?



