Gençliğimin hicrânı, sevdamın tamahkârı!
Nûh’un kavminden kalan, pişmanlığın damarı;
Gök renginde saldığın azâba esir kaldım,
Zülüflerinden geçtim ahûzarında yandım.
Yürüdüğün düz yollar kıvranarak ağlaşır,
Servi boylardan sızan ölüm esrarı mısın?
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Devamını Oku
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken