Doğmadı karanlığa, onca zaman doğmadı
Güneşin gözlerine mil mi çekti asuman
Küf tuttu parmaklıklar ölüm kokuyor zindan
Beni pişmanlık kadar hiçbir azap boğmadı
Sığmadı karanlığa, onca zaman sığmadı
El ayak çekilince duvarlar konuşuyor
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.