İlkbahar yaz bitti güzde bitiyor
Serimde ki bu kabak patlayacak
Kışın bacasından duman tütüyor
Kızıl alev dolu her köşe bucak
Gürül, gürül harlıyordu bir zaman
Güneş gibi parlıyordu bir zaman
Şiddetle afakı kaplardı duman
Ateşmi yanar ki sönünce ocak?
Geçti artık delikanlılık çağım
Yeşili soyundu yaylalar dağım
Döküldü yaprağım kurudu bağım
Ölüm hancerini çınarıma çak
Batında azimli zahirde acîz
Arzederim hâli ahvâlim veciz
Giderken ardında bıraktığı iz
Adım atışıma dikkatle bir bak
Üç günlük ömürün kadrini bile
Bilmeden nefsime çektirdim çile
Rahmet okur idim mevtaya bile
Kendine duadan acîz muhakkak
Hep ellerde arar idim kusuru
Sanki zaptemiştin yemen, mısırı
Beğenmezken çul, kilimi, hasırı
Turaptan elbise giydiğim mutlak
Kulaklar çok hassas idi seslere
Gözleri ise aşinaydı süslere
Kocabaşı sığmaz iken feslere
Kabrisana nasıl sığdırıyor Hak
Gözleri görmekten acîz biçare
Kulakları işitmiyor ne çare
Dişleri dökülen damak seyyare
Hissiz; ister ciğerine çivi çak
Hazırlığa başla geç kalma sakın.
Aklını başına topla Hekimi.
Ölüm her insana inan çok yakın.
Doğru hedefe ok sapla Hekimi.
Güç yok İSLÂMİ’de adım atmağa
Kuweti yoktur ki kalkıp yatmağa
Şerbet-i eceli meftun tatmağa
Takdiri İlâhî vade dolacak
Kayıt Tarihi : 6.3.2022 22:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!