Yazili herhangi bir sayfanin iletip duyurdu icerigi ve bütünlügü daha ilk satirinda kesilip tükenerek okuyup anlamaya dair akil fikir bellek bilinc duygu ve düsünce dagarciginda gelismis olgunlasmis birikim zenginligi, algilama kapasitesi, yorumlama gücü, ilgilenme samimiyeti, tasiyabilme duyarliligi ve irdeleyip sorgulayabilme acik yürekliligi olmayan iradesiz duyarsiz ilkellik; hep kendini buyurgan sartlara kosullayan SÜRÜ BAGISIKLILIGININ önyargisina ve pesin hükmüne bagimliligin ICGÜDÜSEL refleksleriyle davranir ve hareket ederler.
Yürüyen merdivenlerden yukari asagi inip cikan asansörlere tüm baglantilari paralel MARKALASMAYI özendirip imrendiren, Serbest Piyasa tutsakliginin en ilk liste siralarinda gözde ve her buyruga kolayca fiyatlandirilabilinenlik sermayesi durumundaki YAPAY ZEKA CAGI insanlik ölümünü, üstündeki etiketi kadar bile hükmü yoklara sürekli degerden düsürülerek sinirsiz vadesiz simgeciligin vitrin mankenligi modeline hep suskun, hep tabut, iliskisi ölümü coktan gerceklesmis insan yerine konulan maske ve sembolleriyle sözsüz Edebiyat yazarak insaninin algisina ve aliskanligina her türlü salaklasmayi aklina bosaltip tüküren IKINCI YENi veya onlarin Jean Morea`dan baslayarak herseye FFRANSIZ KALMANIN tapinak tapinak piri durumundaki, asosyal cesetlesme ögretisini , yani daima somut ve gercekikte görünenin ötesinde ICE KAPANMANIN süslü püslü celenklerle donatilmis insanlik morgunu kutsayan P. Verlaine, C. Baudelaire, Rimbaud, Mallerme, P. Valery, G. Appolinare, P. Claudel, T.S Eliot, O. Wilde, W.Butler, J coyce, V. Woolf gibiler yanisirasina Paul Gaugin ( hayatin resmini cizerken somut bilinir görünür gerceklikle soyut hiclik arasindaki tercihi Van GOCH´la Paris`teki SARI EV arkadasligi sirasinda tartismanin sonucu, sariyi maviyle boyamanin hic bir anlami samimiyeti ruhu mantigi ve aciklamasi olmadigini söyleyen Van Goch`un kulaginin kesilmesine sebep olan ve ardindan Fransa`yi ebediyyen terkederek dünyanin Maldivleri kadar uzak adalarina kacip kendini her türlü soyutlamaya tüneyen Paul Gaugin ) rehberliginde, Pierre Puvis, Gustave Morrau gibiler de dünyasi, dogalligi ve somut gercekligi olmayan renk karmakarisikliginin sembolist ve ice kapanik resmini cizdikleri yapay hücresel kesitlerde yasamaktadir artik bugünün dünyasi ve günümüz ViTRiN HARABESi insanligi. Ikinci Yeni `yi bu baglamda siradaki yazacaklarimla daha derin didikleyip desecegim ilerde .
Yapay etkilesimini , duyum algisini ve soyut iletisimini ÖZENTI AFYONLARIYLA dolgulayip donatarak siddetli gecimsizlige, kesinlikle güvensizlige, mutlak kuskuya, sabit ve sonsuz mutsuzluga istikrarsiz düzensiz siddet travmalarina ve soygun sömürü ZORBALIK sarmalina devredip vakfetmis; ancak ve ancak sembollerin , maskelerin, imalarin ve imajlarin saniyelik degisen renkli ve resimli kesitleri kadar akla fikre tahammül edip tutunabilen ikiyüzlülügüyle otur denildiginde oturmakta, öl denildiginde ölmekten baska yasayacak ve yapacak ilimi bilimi sözü sesi tavri tutumu iliskisi ve sanati da yoktur artik tüketim piyasasinin acligina yozlasmis kokusmus ve cürümüs vitrin harabesi insanl tek tipliliginin.
Soyan sömüren bütün ortak cikarci ve menfaat güdücü PATRON TANRI konumundaki paydaslar da bunun böyle olmasini dileyip istediklerine; kaderini pesin programlardan yazip bozduklari bütün yazik acinakli cilekes sadaka dilencisi siddet bagimlisi gecimsiz ve mutsuzluk tüketicisi toplumsal enkaza kolayca ve itirazsiz tepkisiz itaat edecekleri devran düzenegin istikrar artirici ilim bilim sanat dil hal yol özgürlük özgüven care ve cözümlerini degil, tam tersi, keder kaygi kusku belirsizlik, bilinmezlik korku cehalet acziyet memnuyetsizlik doyumsuzluk tahammülsüzlük kimliksizlik ve kurgulayanlarin mahvettigi hayatlara bitkisel bagimlilikla kul köle olmanin süründüren ezen ve sürüncemeye birakan sorunlarini cogaltip artirir. Nitekim de kurulu ve yazili projelerin Türkiye`mizi bütün somut bilinir görünür kazanim ve birikimlerinyle SOYUT ve SAHTE hamaset istismarciligi MAKYAVELCILIGiNDE ve SEMBOLiZM tarikatciliginda yagmalayip yikmaya dönük - firsat düskünlügünü herkese ve her yere virüsleyip yayarak- ganimet cikarciligi nöbet ve vardiyesinde harfiyen tam da bu ve benzerleri yasatilmaktadir bagimliliklariyla didinip kivranan muhtac mahsur topluma.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta