Gönül ufkunun çizgileri görünüyordu,
Ta.! Uzaklarda,
Himmetin kanatlarını açmıştım,
Şahikalara doğru yükselmek istedim,
Kalbimdeki hedeflere doğru,
Ağır-ağır süzülüp uçmak istedim.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sonsuzluk..hayal edilir fakat ulaşılamaz..ne hudutu ne fethedeni vardır..tebrikler usta şairim 10 puan gümüşhaneden..
ebediyyet her zaman merak konusu olmuş, tarihin ilk devirlerinden beri insanlar ebediyyetle ilgili sorulaın cevabını merak ede gelmişlerdir.kimisi hayal dünyasının kapısını çalmış, kimisi eşiğinden içeri adımını atmadan geri dönmüştür. en sağlam bilgiye ulaşanlar vahye başvuranlardır.kutluyorum üstadım. 10
Değerli Abim,
Yine tefekkür cenahları ile imani tahkikinin semasında teyeran ve cevelan edip, muhabbet ve marifet hazinelerinden istihraç ettiğiniz, lal-u Güher inci ve mercanları kalem ipine dizip, ekran vitrininde gönül ehline sunmuşsunuz.
Tebrik ve teşekkür eder,
Şiirinizin ilham ve ihsası olan ÇAMSAKIZI ÇOBAN ARMAĞANIM ile sağlık ve saadet-i dareyne mazhariyetinizi diler, gönül hazinenizin bihemta incilerini ben gibi muhtac-ı gedalara intikal etmeniz dilek ve temennilerimle TAM PUAN diyorum.
Müstecap dualarınızda hatırlanmak temennisi ile,
Saygılar sunarım.
Selam ve dua ile.
İnsan! .
Fizik aleminde sınırlı bir beden.
İnsan! ..
Ruhundaki sunusuzluk ile kainatı fetheden.
İnsan! .
Gönül denen damda mahkum.
İnsan! .
Gönlünü rabbine müteveccih kılınca la mekan.
İnsan! ..
Kaoslarla ruhunun enini ile bunalan,
İnsan! .
Melekleri kıskandırır maverada ederken teyeran.
İnsan da matvi,
Bilinen bilinmeyen, kevn-u zaman,
İnsanda mahfi,
Maddi ve manevi cümle argüman.
İnsan! ..
Eşreful mahlukat.
İnsan sebebi hilkatine gösterirse sadakat,
İnsan! ..
Halife-i ruyi zemin,
İnsan! ..
Bezm-i elestte “beli” diye etmişti yemin.
İnsan! ..
Muhbub-i huda, muhatabı ilahi,
Ve İnsan! ..
Yırtmalı artık hicab-ı gafleti,
kendisini ve kendisinde gizli hakikati görmeli.
Dingin bir ruh derinliğinin, yürek yansımaları güzeldi. Kutluyorum. Sevgilerimle, esenlikler dilerim.
Bulutların üstünde, derin mavilikler vardı,
Göremediğim, sonsuz mavilikler,
Anlaşılmayan ve merak edilen..
Gönül ufku ne kadar da sonsuzmuş meğer.!
Her şey yürekten olunca ne kadar güzel anlam kazanıyor, yürek sesinizi kutluyorum usta kalem,saygı,sevgi,selamlarımla.
Yüreğinize sağlık üstadım, tam puanla yürekten alkışlıyorum güzel şiirinizi. Antolojimde.. saygılar...
Ağabeyimi tebriklerimle..Selam ve saygılarımı sunarım. Listemde
Değerli dost.
Sevgili ustadım;
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Harikaydı.
Kutluyorum + 10
Yüreğinize salık.
Kaleminiz daim olsun.
Nice güzel paylaşımlar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum......
Yeter ki himmet kanatlarının altına sığının.Gerisini merak etmeyin.Şefaat Rasulallahdan fakat himmet sadece yaradandandır derler üstat... Kutlarım saygımla...+ 10...
Güzel calışma kutlarım antolojime aldım tam puanımı bırakdım saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta