Uzun uzun konuşmayayım diye dilimi kestim.
Harlı bir ateş çemberinden,
Karanlık bir cendereden geçtim.
Görünüşte Uzvum vardı lakin,
Ruhum karadelik girdablarında koyboluyordu.
Benliğimi saran yılan dilli sarmaşıklar,
İstemsiz gelen iç çöküntüleri,
Pozitif ilmin laboratuvarında küçük bir cam fanüsta deneğim.
Uzun uzun konuşmayayım diye dilimi kestim.
Yivsiz, namlusuz bir silahla vuruldu ruhum,
Ucu kurşun, içi hüzün, sol bir elle vuruldum.
Uzay boşluğuna terk edilmiş zerrenin sonsuz yolculuğudur, yolculuğum.
Umudun sırtından hançerlendiği iştiyaki içinde filizlenmekteyim.
Uzun uzun konuşmayayım diye dilimi kestim.
Siyah beyaz filmler gibidir aslında yaşam.
Yaşam diye bir kavram varsa eğer.
Siyah tünel ucunda ışığın kayması kadar yaşaya biliyorsam, yaşım.
İlkelerim varlıklarla bağdaşmadı maalesef,
Bu yüzdendir yalnız başımıza görünüşte uzun,
Gerçekte gözbebeklerim arkasında gizli, sonsuz yolculuğum.
Kayıt Tarihi : 4.2.2021 11:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabah saatlerinde yazdım.
![Özdemir Aydın 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/02/04/sonsuz-yolculuk-11.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!