adını andığım sokaklarda
yandığımı görmüşler..
kül serptiğim yolların
gül döktüğünü görmemişler...
adını sakladığım satır aralarından
geçtiğimi görmüşler.
üstünü örttüğüm söz kulelerinin
içine düştüğümü görmemişler..
adını gömdüğüm zihnimde
kaybolduğumu görmüşler.
karanlığı sığdırdığım dehlizlerde
bir mum yandığını görmemişler..
adını yüzdürdüğüm denizler de
boğulduğumu görmüşler.
derinlere bıraktığım dünlerin
lekesini sildiğimi görmemişler...öz/
#sonrası
Özlem ÇayKayıt Tarihi : 4.6.2024 00:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Merhaba
Ara vermiştim biraz hayata, yoktum, şimdilerde daha iyiyim. Muharrem Ertaş’ın mezar taşında bir şiir var “işte geldim, işte gittim” diye başlıyor ilk dizesi, benim hallerimi anlatıyor sanki. Bu zamanlarda takip ettim ama şiirlerinizi. Dörtlükler halinde başka şiiriniz var mıydı hatırlayamıyorum, varsa da bir ikiyi geçmez. Mesafeli durduğum, şiirin dörtlü veya on dörtlü olması değil, duyguların bir sınır içinde tutulmaya çalışılması. Şu an anlatmaya çalıştıklarım tamamen içgüdüsel, yani el yordamıyla bir şeyleri bulup tanımlamaya çalışıyorum. Baharda diz boyu büyüyor otlar bahçemde, sonra kuzulara vermek için gelip biçiyor komşular, bir anda ruhunu kaybediyor sanki toprak. Galiba ben, o başıboşluğu seviyorum, diretmişliği, boyun eğmezliği. Şiir yazma tarzınızın bir okuyucu olarak bendeki karşılığı böyle. Muhtemelen hayat içerisinde çok da karşılığı olmayan bir düş bu, olsun, bence asıl destanda tam burada başlıyor. Teşekkürler
Hoş geldiniz efendim, umarım iyi bir dinlenme ya da inziva dönemi olmuştur. Şiir de dörtlük kullanmayı çok başaramıyorum haklısınız bir iki denemeden biri. Çok kısıtlamayı sevmiyor ne elim ne de ruhum..Düşler daim olsun, saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)