Mutluluk ekili bir yaşam ovasının her karışında yine onu arar insanlar, övünçlerle/iniltilerle ve sızılarla geçecek bir ömrün sularından toprağa karışmak için. Her tohum kendi varsıllığının köklerine uzanacak, kendi aydınlığının şafaklarında doğacak güneş gibi umutla esner, esnedikçe günü göğsüne ister. Zorlandığımız düşünüş suretlerine ansızın umut tüner ve yaşamdan aşk, bizden uçuş takımlarını ister.
Merhaba mutluluk.
Merhaba hayat.
Ve yeniden merhaba yaşamak.
Ne güzeldir bir mutluluğu hayatla dolu dolu paylaşmak.
Kendimizi tarttığımız yaşam kantarından en yaşanmış sözcüklerle seslenmek istiyorum sana. Her sözün katmanında aşk, her özün terkisinde ölürcesine yaşamak ve vurgun yenmiş denizlerde seninle bir menzilde karşılaşmak isterdim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim