Aslanın ağzından,
Ekmeğimi almak için,
Yüreğimin yarısını,
Şehrin ışıklarında bırakıp,
Dağlar aştım,
Yollar geçtim.
Sizler uyurken geceleyin
Usulca öptüm yanaklarınızdan
Sizler uyurken geceleyin
Saçınızı okşadım,kokladım
Ey nazlım
Sen yalınayak
Karlar üstünde yürüyen
Sırtında bir kazağı olmayan çocuk
Ve yüreğinin sıcaklığıyla
Eritirken karı ayakların
Güneş seninle doğacak
Mezar taşını öptümde
Bir baba diyemedim.
Akıttım içime,
Gözyaşımı silemedim.
Birer birer yitirdik
Çınar ağacımızın yapraklarını
Kimi dibine düştü,
Kimini uzaklarda biryerlere,
Rüzgar aldı götürdü.
Saçının telini buldum
Bugün kazağımda
Yarısı sarı
Siyah diğer yarısı
Kokladım koydum
Cüzdanımın arası
Dün seni onsekizinde düşündüm
Bayram havasında
Seni tanıdığım günü
Parklarda caddelerde
Seni beklediğim
Ay gibi parlayan gülüşünü
Yıldızları tutun gökyüzünde
Tutun ki sabaha kaybolmasınlar
Güneşi tutun ışınlarından
Tutun ki aya gerek kalmasın
Çiçek verin insanların eline
Verin k i silaha gerek kalmasın
Çeşmesinden kızıl şarap akan,
Ol cennetin yeşil bahçelerinden,
Kollarımı sarıp bedenine,
Çerağında yanmaya geldim.
Cehennemin odlarında kavrulan,
BİLİYOR MUSUN?
Sen ne yaptın biliyor musun?
Hançer saplanmış sözlerinle,
Dipsiz kuyudaki yüreğimi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!