akıp gidiyor hiç ardına bakmadan
Akıp gidiyor ağlayışıma aldırmadan
Bir şeyler götürüyor hep bir şeyler
Ne acımasız, ne acımasız şu zaman
13.05.2006
kıskanırım geceyi, güneşi senden,
kıskanırım üstüne yağan yağmuru,
ayırırsa birgün mevsimler, seni benden,
işte o an, bu can çıkar bu bedenden.
düşmez ismin dilimden ne gündüz ne gece
hani ilk damlalar düşer ya toprağa
sıcacık bağrını açar ya gökyüzüne
hani bedenin titrerya baştan ayağa
hani kızarmalar başlar ya yüzlerde
yavru serçe titreyerek tutunurya dala
gecenin karanlığında dolaştım dün akşam
yanına geldim yorgundu gözlerin gelincik
sevdanın en koyusunu bıraktım yanına
aynı zamanda sadakatin sonsuzunu
öylece baktım sana öyle masumdunki
Elveda, ey! bitmeyecek sandığım hüzün
Sanadır bu haykırış,sanadır vedam,
Noldu bu sefer de senin yüzün üzgün,
İşte karşıma çıktı yıllardır aradığım sevdam.
Çekin şu lanet olası ellerinizi gönlümden,
Bir rüzgar ki başımda eser delice
Fısıldar ismini kulağıma sessizce
O melek yüzün aklıma gelince
Zaman donar gece yanar bir tanem
Beklemek ne kadar acı koysa da
Sanki ipekten bir yorgan gibi
Usulca üstümü örtüyor geceler
İncecik pamuktan bir urgan gibi
İsmini gönlüme işliyor geceler
Annemin şefkatli kolları gibi
bir kelebek olsam da konsam dalına
masum bir buse bıraksam yüzüne
yağmur olup ta yağsam örtsem üstünü
sevdanın rengini bıraksam gönlüne
beklerim ben seni inan ölene kadar
Sitem dolu sözlere, sığınmaya gerek yok
Sevgilim sen her şeyi, bitirdin bir kalemde
Ağlayıp sızlanmaya, yanmaya hiç gerek yok
Sana olan sevgimi, bitirdin bir kalemde
İncittin yüreğimi, doğrulmaz sana özüm
Sisli bir perdenin arkasındayım
Gözle görebilmek hünerdir beni
Esrarlı denizin hüsranlı bad’ındayım
Dokunup hissetmek hünerdir beni
Bilinmeyen üç denklemin arasındayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!