Dört yanını gaflet sarmış, benim güzel yurdumun
Çenesi durmaz olmuş, soysuz çakal ve kurdunun
Önüne geçilmezse eğer, bu kumandansız ordunun
Korkarım bir gün gelirde, musallat olurlar başına
Tıpkı örümcek ağı gibi, örülmüş baştan sonuna
akşam yatarken , sabah kalkarken düşünce
işe giderken, işten gelirken düşünce
hele hiç ummadığın anda derde düşünce
başta akıl bırakmaz bu kahrolası düşünce
Bir an olsun gözlerin, gitmiyor ki aklımdan
Bitmeyen rüyasın sen, düşümdesin her daim
O ipek saçından tut, tenimdeki kokundan
Her yanı saransın sen, içimdesin her daim
Yokluğunda baktığım, her şey anlamsız kalır
G itme gelincik ne olur gitme!
E llerim senden gayrısını tutamaz
L eylaklar sensiz yapamaz gelincik
İ nan baharı beklemeye can dayanmaz
Yine bekledim dün gece sabaha kadar
Bekledim, yine gelmedin sevgili yar
Durdurmak istedim akıp giden zamanı
Döndürürüm dedim belki kaçan fırsatı
Sabah oldu, güneş doğdu gelmedin
Sönmeye yüz tutmuş mum ışığında buldum seni
Karanlığın ısrarlı baskısında titrerken, biterken
Kurumaya yüz tutmuş, dal ucunda buldum seni
Ne çare bende bir hiçtim sen, artık bittim derken
Hiçliğinle canlandırdın içimde ki kaybolan beni
hayal kurar insanlar durmadan
mezara düşünce akıl nicedir
menzilin ne, bilmeden,sormadan
gittiğin yollar, yollar nicedir
çıkmaz mı sanırsın gelip de bir gün
feryadı figan eyledi gönlüm
karanlık düşünceye takılmışım ben
hasrete sürgün edilmiş ömrüm
şöyle bir kenara atılmışım ben
yaş yerine kan döker gözlerim
sen!
zamansız baharın nadide goncası
sen!
kaybolan dünlerin umut dolu yarını
Bir bardak su doldurup sevgi nehrinden
Doyasıya içmek, kanmak geldi içimden
Sonra alıp ta başımı bu virane şehirden
Ebediyete kaçmak, sinmek geldi içimden
Şöyle bir kibrit çakıp mazi denen arşivden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!