öyle zannediyorum ki,
bu yüzümdeki nem,
kurumadan önce bulmam gerek seni,
öyle zannediyorum ki,
sönmeden gözümün parıltısı,
geçmeden içimden hevesi,
hayat bir gariptir oysa ki,
kendi getireceğin zamanı hiç gelmeyecek gibi yaşar,
kendi çizdiğin kaderin kurbanı olmayı red eder,
istemeden de olsa geldiğin bu yerden,
isteyerek gitmek ne de güzeldir esasında,
yıllar olmuş bu kabuğu terk edeli,
geri dönsem bulacağım kalın bir tabaka toz öbeği,
kenarlarını sarmış odamın örümcek ağı,
pas tutmuş kapımın menteşesi,
gıcırdatarak açsam,
geçmişe açılsa bir tarafı,
perestiş aşkımın önünde eğildiğim put'um,
en ufak sözüne döktüm binlerce kelime önüne,
bir kilit vuramadım önceki bedenlerimin yattığı bu mezarlığa,
fevkalbeşer çabamın sonucuydu bu sonu,
bu sonu yakıştıramadım diye susmuyor amiyane cümlemin kalemi, bu da senin için yazdığım şiirlerin sonuncusu.
bir eğrilikteyim bu gün, bir yanım boşlukta,
kenarında hatıralar ufkun, gözlerim yamaçta,
sözlerimse revaçta,
acımasızca tenimi kesen rüzgârlara aldırmam,
öylece bakarım eskiden durduğum kır ağacın altına,
şehri hüzün yağmurun altında kaplar üstümüzü,
şerri hayır eder mi geceden esen kar örtüsü?
şiirbaz olduğumu öğrendim bu akşam,
şecaatımdan kaybetmeden duygularımı eriterek yazdım,
yazdım da harlayamadan izledim, üfledim ruhumun sönmüşünü.
ızdırabı dindiremez yaprakların üstünde biriken bir kaç damla,
cesaretim yok yaşamaya, fakat bıktım ölmekten de defalarca,
nitekim ölmeyide bir oyun zannettim sonunda bekleyen bir sen varsan,
bir ben vardım en zor zamanında, lakin en güzel zamanlarından yer ayırmadın hiç sen bana,
en arkasından izledim seni insanların,
boyumu aştı seni sevmenin bedelleri,
paramparça ederdi beni sevdanın dirhemi,
nasıl geçer bunca yara bunca zaman sonra, ne ilacı? ne merhemi?
ne fayda eder bize,
nasıl geçer bu his içimden birden bire,
hangi yerimden silerim izlerini,
arkamda bırakmışım hepsini, yok artık ne bahârı ne de zemheri.
ölüm tatlı gelir yaşam bazen zorken, yaşam nasıl tatlı gelebilir ki zaten ölüm hâla tatlıyken,
yaşam zorlarsa bil ki ölüm tatlığın eşiğinde, ruh dar gelir bedene,
ölüm zor gelmeden yaşam tatlı gelmez dillere,
bedene,
veya meczup olmuşsan kendine,
ölüm, ancak yaşamla bir olursa tatlı gelir diline ve sözüne.
bir şeyler alıpta benden öyle gitmek kolay mı?
canımdan bir parça alıpta hayatta bırakmak beni yakışır mı sana?
bir nefes yakınındayken sana dokunmamak bile garip değil mi?
dumanı tüter hala yüreğimin yangısından, bir avuç su dökmek çok mu zor gelir sana?
yanaklarını sıkamadan göçüp gitmek bu dünyadan bir şeyleri yarım bırakmaz mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!