Sönen umutlarımız nerede Şiiri - İlyas K ...

İlyas Kaplan
1262

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Sönen umutlarımız nerede

siper sipere, süngü süngüye, göğüs göğüse...
süzülen kurşunlar düşürür ölümü içimize
asırlık topraklardan kaç bin yıldız birden

kıyametten evvel bir kıyamet kopuyor
yıllar yılı kendi yatağını öpen nehirlerce
ezeli özlemlerimizin yokuşlarına akıyor dicle
komşu evlerin akasyaları arasından fırat
belki de hiç geri dönmeyecekler
taze gelinlerimizin gül desenli çeyizlerine
taze lavanta taneli hayallerine

bir gece daha sancıdı yıldızlar, bir gece daha...
yollar üstüne canlar düştü
kardeşlik şarkıları eski plaklarda kaldı artık
geceler en ince yerinden bölünmede
güneydoğu makus talihine ağlamakta
kol kanat edinip umutlarını

yandıkça ağlayan ve gözyaşlarınca yananların
can yerinden, dumanı tütmez alevler parıldıyor
kanlı bir drama dönmüş nice zamanlar
habilden bu yana hep aynı oyun
sebillerden kızıl alevler akıtan hep aynı öfke

gölgesini giydiren eşkıya hikayeleri yalandır hep
güvercinlerin zeytin dalıyla uçuştuğu yalandır
yalandır beyaz gecelerde ruhları kamaştıran sihirli masallar
yalandır bahar ufuklarına tutunmuş barışçıl nutuklar...
yüreğinde dilsiz acıları dağlarca büyüten yiğitler yalandır
yalandır kadınların buğulu gözlerinde aşkı eriten sevgililer

deryaya düşürdükleri gümüş aynadır,
paslı ve soğuk... özlemleri derya gibi adamların
uçurumların kuytularında güneşe tutunanların duyguları yalandır
sırrını fısıldar gibi serper yollarına arzuları bulutlar
yağmurların bir ceylanın gözlerinde biriktiği yalandır

şimdi şehirler düşüyor
prangaları çözülünce ayağımızdan
tedavisinde hayat bulmuş hekime düşman hasta gibiyiz
mürebbisine kin güden çocuklar gibiyiz
insanlık güneşe nispet zulmete döndü
bahtımız hasrete döndü

umutlarımız nerede hey..
hayatı sevgiyle yorumlayan umutlarımız nerede
yağmalanmış düşlerimizden , düşüremediğimiz yağmurlar,
kör kavgalarımızı serinleten umutlarımız nerede
kentten kaçışlarımızın ardından avuçlarda yalnızca
bir damla gözyaşı olup sönen umutlarımız nerede

umutlarımız yitirdik.. ışıklarımızı yitirdik
nefes nefes göç ettiler yad ellere
yol yorgunu bulutların tül desenleri arkasından,
parlayan şafak yıldızlarımız vuruldu ardı ardına

umutlarımızı söndürdüler …
bir türlü barışamadılar yıldızlarımızla
sonra tarihlerimiz başkaldırdı coğrafyalarımıza
sonra yağmalanan şehirlerimizden
kardeşlik ile huzur el ele tutuşup gittiler
yıldızsız semalara

yıldızsız semalarda geceler eskitiliyor şimdi,
aydınlıklarımız kara düşüncelerle karanlık dehlizlere kilitleniyor
bir bir dökülüyor günahlarımız tarihin utanç bellediği seherlere
kalbur kalbur eleniyor yorgun, solgun ve küskün zamanlar
yangınlar çalınıyor bahtımıza, ışığı olmayan yangınlar...
kuytulardan uzun ağıt sesleri geliyor
karanlık kuyularda yusuflar ağlaşıyor

yedi ceddi kaygılandıran zulmün de bir sonu vardır
öyle zor bir şey vardır ki rüzgarında bu vatanın
yurdun her yanından ağıtlarla taşınan
içi kana bulanmış bir kabir gibi
topraktan fışkırmış sıkılı yumruklar vardır
analarımızın her gün gönderdiği iadesiz taahhütsüz ahlar vardır,
alınan her canın intikamı her günün hesabı vardır

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 28.2.2018 13:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan