Gözlerime kuyu vurdurdum
Su yerine kan damlıyor diye
Gönlüme ise kelepçe
Vurdumduymazın birine kul oldu diye
Ömrüme de verdim ceza
Hep umulmadık yerden beklemiş vefa
Evimizin planını bile çizmiştim
Kafama göre dayayıp dizmiştim
Üç oda, bir salon demiştim
Mutfak o biçim, tuvalet banyo ayrı
Kimse ayıramaz diyordum Allahtan gayrı
Karşılaşırsak seninle günün birinde
İçim cız eder, be sesimi sana duyuramazsam eğer
Hatırlarmısın Sorardım sana
Beni seviyor musun diye
Seviyorum derdin
Ne kadar derdim
Gökteki yıldızlar kadar derdin
Ya sen deyince bana
Ben de yıldızların tutunduğu gökyüzü kadar derdim
Şimdi başımı kaldırıp bakıyorum semaya
Gökyüzü yerinde duruyor ya ne olmuş yıldızlara
Hiç unutmuyorum
Yıl iki bin iki, yirmi dokuz haziran cumartesi
Yârin üç günlükmüş hevesi
Darmadağın olmuş gönül hanesi
Dursun lan şu hayat talanı nedir bu, neyin nesi
Dağdeviren aşkımız bir tepeye mi yenildi
Hani aşkım aşkım diyordun
Hani canından çok seviyordun
Hani kafa dengiydik
Kenar semtlerin birinde bir ev tutacaktık
İyi kötü ne varsa paylaşacaktık
Bir adam vardı uzaktan tanıdıktı
Gençliğimi kumar masalarında bıraktı
Geleceğimi pavyonlarda dağıttı
‘Ne yaptım’ ağzından çıkan tek yanıttı
İşte o adam, istemesem de babamdı
Şimdi söylesene ondan ne farkın kaldı
Ama doğru, hak veriyorum
Ayrılığa söz kesmişim
Yalnızlığaysa nikâh kıymışım
Bu benim ne ilk sevişim ne ilk aldanışım ne ilk yanışım
Ne de ilk yalnız kalışım
Ben böyle şeylere alışkınım, tasalanma sen
Çetrefilli bakışlarımın katili, kır beni üzülme
Kır ki yeni tohumlar filizlensin yüreğinde
Kır ki aşkımızın meyvesi büyüsün gönlünde
Kır ki bensizliğin acı şarabını içesin her kadehinde
Kır ki rahata ersin bedenin
Kır ki cevapsız kalmasın ayrılış nedenin
Geçenlerde bir haber duydum inanmak istemedim
Beynimden vurulmuşa döndüm
Sözde bulmuşşsun zengin birini
Hem onu unutmuşsun hem beni
Para imiş sadece senin için sevgi
Peşkeş çekmişsin bugüne dünü
İnanmadım ama eğer doğruysa helal olsun o adama
Demek ki duyguları, hatıraları çarpan kalpleri alırmış para Birkaç yıl acı çekip sırt sırta
Mutluluğa kavuşmak zor mu geldi sana
Şimdi soruyorum, bu kadar duyguyu
Hangi kapının arkasına sakladın
Bırakıp da gidecektin neden kalbimi yokladın
Yıllar yılları devirmişti
Aradan çok sular akıp geçmişti
Omuzuma dokundu mutluluğun biri
İlk defa bir ağırlık bu kadar hafifti
Bir ses geldi arkamdan beyfendi diye
Arkama dönüp usulca bana mı diyorsun dedim bayan
Hala eskisi kadar güzeldi
Sözleri sanki benim içindi, özeldi
Baktı, baktı bana seviyor demek ki
Tanıdık gelmişti bu sima besbelli
Hatırlatmıştı anılarla birlikte yaşanan birçok şeyi
Düşünüyorum da sen ne biçim yarmışsın
Gençliğimi göstere göstere çalmışsın
En delikanlı çağlarımı ateşe verip yakmışsın
O değil de beni nasıl acımadan iki tatlı söze satmışsın
Neyse üzülmüyorum kim yarattıysa bu cisim ve canı
Zamanı gelince görür
Hesabı düşünmek bile istemiyorum o anı
Kimsenin kimseye kalmayacak ahı
Kayıt Tarihi : 21.4.2016 16:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mesut Kaplan](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/04/21/sonen-benim-hayatim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!