Söndürün yalancıların mumlarını

Sizler tanıyamadınız bizleri,
Gür ormanların ulu çınarları gibiyiz.
Doğup büyüdüğümüz toprakların bekçileriyiz.
Tüm ayrılıkları yaratanlar sizlersiniz.

Hep güneşin doğuşunu bekledik:
“Doğsun! doğsun da ısıtsın bizi dedik,
Ondan aldığımız enerji ve gücümüzü
Hiç yüksünmeden topraklarımıza verirdik.

Bir sevgiliden daha çok sevdik toprağımızı,
Ağız tadıyla yer, içer, paylaşırdık nimetlerini
Çabalarımızın karşılığını bire bin verirlerdi
Paylaşım yolunu şaşırdı, verimlilikler geriledi.

Raflar dolusunca tanımadığımız ürünler
Hepsi bize yabancı, asla bizden değiller
Ne damak tadımıza, ne de sağlığımıza uygunlar
Yamyam yiyeceği, hepsi de kanserojen ürünler.

Ülkemizi ithalat cennetine çevirdiniz.
Bize yeten ve artan tarımımızı öldürdünüz.
Hep “büyük ekonomi” yalanları söyleyerek,
“Sanayimiz gelişsin diye bunu yaptık” dediniz.
Hani nerede vaat edilen teknolojik gelişme?
Yarattığınız onlarca milyon işsizlerle övününüz.

Artık bu “dev” de uyanacak derin uykusundan
Silkinip kalkacak, elbet kurtulacak kaygısından
Mutlaka sorulacak tüm ihanetlerin hesabı
Nerelere saklanacak, nereye kaçacaksınız? ...
Kaçsanız da kurtulamazsınız, mesafeler küçük
Vereceğiniz hesapsa, dağlar kadar büyük.

Yetmiş iki milyonun hayatını “hap” yaptınız
Koca bir cumhuriyetin varlığını “ham”yaptınız
Kazanımlarımıza aç kurtlar gibi saldırdınız
Ah… biraz yavaş uyanıyor bu “dev” yavaş! ...
Cumhuriyetin mülkünü kırk haramiler gibi
Yandaşlara aktaranlarla yapılacak bu savaş.

“Kemal Polat 27.05.2010 Maltepe”