Şehrin şatafatından yoruldum.
Uçsuz bucaksız bu ışıklar.
Gözümü alıyor, söndürün ışıkları.
Karanlığım ben, eskisi gibi ışıl ışıl değil.
Huysuz, hissiz.
Eskisi gibi değil işte.
Örselenmiş ruhum.
Kalbim kesiklerle dolu.
Ölmemiş ama yaşayamamış da, araf'ta kalmış,
Hayatta kalmış ona rağmen.
Ne kocaman gülebilmiş, ne de ağlayabilmiş,
Öylece yaşayıp gidiyor işte benliğim.
Öylece, öylesine.
Ve sen!
Değme yalnızlığıma.
Değme kalbime.
Değme yaşantıma.
Acıya doydum ben.
Eskisi gibi değil.
Örselenme eşiğini aşmış kalbim.
Kaybetme korkusu içimde ılık ılık.
İçime ağlamış hep,
Akamamış gözlerimden.
Korkmuş, korkuya da doymuş.
Bıkmış endişeye.
Söndürün şehrin ışıklarını.
Uyumadan unutulmayan acılar.
Uyuyamıyorum.
Taş gibi, kaya gibi ayakta,
Ki ayakta kalmak zorunda.
Kalbim.
Ama eskisi gibi değil inan.
Kimse değmesin kalbime, kimse değmesin yalnızlığıma inan hiç kimse.
Söndürün şehrin ışıklarını...
Hayat gözlerimi alıyor, fakat.
Işık sevmiyorum ben.
Kayıt Tarihi : 14.4.2023 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yorgun bir kalbin serzenişleri...
TÜM YORUMLAR (3)