Söndürme Bedeninin Alaz Yangınlarını

Dinle Yar! ..

Yorgunluk sızısıyla uzanıp yaylı bir yatağa seni düşlemek
Uzaklardan gelen bir fon sesiyle irkilip gülüşünü düşünmek
Nasılsın, kiminlesin, nerdesin ve ne âlemdesin diyerek iç geçirmek
Başka bir limana bakarak, çocuklar gibi gelişlerini hayal etmek
Yangına yalınayak dalarak, derin denizlerden yıldız toplamak
Harelenmiş yüreğimin fay hatlarından atlayıp yüreğinde çoğalmak
Ansızın patlayan mermilerle yol bulup yurdunun dağlarına gömülmek
Ve ölümlerin prim yapmadığı bir yerkürede ölümsüzlük istiyorum…

Bil ki yar! ..

Seni sevmek, hicaz ayrılıkların olmadığı bir dünyayı renklerle süslemek
Seni sevmek, dinlediğim bir şarkının sözsüz güfteleriyle ardıma devrilmek
Yokluğun, yoksulluğun, umutsuzluğun ve dışlanmışlığın coğrafyalarında
Bir sen, bir ben olmaktır aşk bakışlım seni sevmek, aç içinin bentlerini…

Anla ki yar! ..

Dışarıda yazın son demi, eylülün bakışları uzanıyor ruhuma
Gözlerin akıyor ruhumun çitlerinden, yağmur saçaklarda yalnız
Adımlarımın korkak uçurumunda varlığın, uzaklarda müebbet şarkılar çalıyor
Seni sevmenin yanık iklimlerinde kaybolurken ihtişamlı yalnızlıklar
Ben çıkarsız sevilerin gelincik tarlalarına güller ekiyorum
Özlemin duru pınarlarından sana avuç avuç sular içiriyorum…

Ah yar! ..

Garip bir hazla doluyor içim, seni düşündükçe
Tuhaf bir yangın başlıyor içimde, seni özledikçe
Avuçlarım terliyor ansızın, bedeninde dolaşmayı diledikçe
İnanılmaz bir haz oluşuyor içimde, sana sarılmaları hayal ettikçe
Bunun adı çıkar ise, çıkarmaya razıyım giydiğim tüm saflığı üzerimden
Seni daha arzulu, daha tutkulu ve daha sıra dışı sevip okşayabilmek için
Çırılçıplak kalmalıyım gözlerinin önünde...

Ah yar! ..

Sisler basan düşüncelerinden sıyrılarak uzan ruhumun yatağına
Güneşler eritsin gönlünün kırağılarını, şafağa ser kadın duygularını
Avuçlarındaki ter olayım, sevi şiirlerimle tutunayım yeşil saçaklarına
Islak dudağında örselensin bakışlarım, beni tutkulu öpüşlerinle kutsa
Şiirler dağılsın loş bir odaya, kaygıları unutayım gözlerinin kitabında
Ayıpsız ve aşikâre dokunuşlarla lal olayım teninin doğurgan ovalarında…

Dilerim ki yar!

Yansın ırmaklar, yönünü şaşırsın sular, irkilelim tutkunun hazlarıyla
Hoyrat düşünüşlerin kemendini çözelim, asırlar an olsun kollarında
Sular yürüsün bedenimizden, devrilsin ağaçlar aşkın ormanlarında
Gök üzerimize devrilsin, yer yeksan olsun mutluluğun çağlarında
Gün kızıla boyansın, adın ezber olsun gözlerine baktığım her anda…